yaralı kuşların yuvasıdır kalbim,
hayatın bitmeyen ızdırabı ile dolmuş,
bir kış masalını yaşıyor gönlüm,
ölümün kıyısına sürüldü ömrüm.
haykırmak istiyor gönlüm aşkını,
qêrinek ket kurdıstanê
mırın bari lı ser kobanê
wek şengal, wek rojavayê...
kurd tev bılavbun lı dünyayê
em ketın destê neyaran
sende mi gidiyorsun
gitmemesi gereken tek kişi iken
böyle hüzün serpilmişken bu şehre
sen mi sıkacaksın son kurşunu
sıkmaması gereken son kişi iken
sende mi gönül verdin uzklara
serok lı imralı rabu
welwt bı bırati şabu
êdi besse şeru ceng
bıra dıkuji xılasbu
hevre bêjın bırati te bı xêr ani ey serok
dönme geri bugünden sonra
bıraktuğın gibi yalnız kalayım
bırak içimdeki acı kadar ağlayayım
gözlerimi kanatma benim.
çalma gönül kapılarımı;
koyduğun son noktada kalsın
ayrılık ağrısı zoramı kaçtı
ne figandır gönül gözden döktüğün
kötü halin bende yaralar açtı
yeter artık nedir boyun büktüğün.
mutlu gülüşlerin ömrümü bitti
acıyı demliklere taşıdık
yitirmedik bir türlü
yitirmedik dilimizden onca ahı, vahı
umudun tadını unuttuk nerdeyse
şimdilerde bir sürgün yeri bize evimiz
ve murat almamışların hücresi dünya
gözlerim yağışlı yine gizlice,
günlerden yalnızlık, vakitlerden sen!
şimşekler çakmakta, gök gürlemekte,
korkular yalnızlık, akla gelen sen!
tavrında takmazlık ve umursamazlık,
olacaksan, aşık olacaksın
kanayacak yüreğin her yaradan biraz
bileceksin, aşkın gerçekliğini, anlamını
huzur da neymiş,
savaşların olacak içinde kendinle
kanayacak sın her yaraya
sen bilmezmisin? gözümde hayal gözlerin
acılar bin çeşit
hüzünler bin çeşit
elden ayaktan düşmektir sensizlik bilmezmisin?
gidişinde kesildi nefesim
böğrümemi sindirmeliyim?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!