Gezdim illerini yalan dünyanın
Toprak toprak insan, insan okudum
Her gün o meşhur rüyanın içinde
Toprak olmuş nice sultan okudum
Geçti gençlik, vefa etmedi başıma
Hüsrandan payımı, aldım yürüyorum
İşte bir akşamüstü, doydum yaşıma
Hicrandan payımı, aldım yürüyorum
Ey merhamet merhamet, âsûde misin
Şu eşyada ne var
Ne var tabiatta
İnsan ki.. Ne arar
Koca kâinatta
Sarp yokuşlardayız
Acımasız sessizlik içinde o ilk muhit
Karanlığı aydınlatan ilk ahit bizdedir
Kutbun yüksek uygarlığı, o şuurlu devlet
O muazzam refah, o eski cennet bizdedir
Zaman gerçek zaman
İnsan nankör insan
Huzura bir ferman
Bulasım var gönül
Ne başka bir çağa
bildiklerim kördür benim
duyduklarım sağır
bilmediklerimde ağırdır bedenim
taşıyamam kütlesi olanları
olanca karışmış dünya bilgisinin
Vicdansızı görüp yazdım de hemen
Vefasıza mürekkep bulamadım
Her şeyin usûlü âdâbı varken
Vefasıza bir meşrep bulamadım
Darlandım da dost gibi sabır buldum
Gurbet deryasına girdim gireli
Gördüğüm gök, aldığım yol yabancı
Sır meydanında sırlar hep hileli
Vardığım bağ, sevdiğim gül yabancı
dalarım bazen seyrine havanın
sırtüstü uzanıp güzel bir zemine
renkleri ve kokuları yaratanın
güzelliği neye gizlediğine
gözlerimdir bakan yukarıya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!