Heyhat,
Bardağımda kahvem,
Kırk yılın hatırına içiyorum seni.
Buram buram,
Hasret koksun,
Bir almanak koku sarsın ortalığı.
Uzağında kalan herşey için.
Bir kahvenin başında,
İki baş olsaydık seninle,
O kahvenin buğusunda
Bıraksaydık bütün hüzünlerimizi.
Kırk yıl değil seksen yıl
Gelmesen sonra.
Acı telve kalmazdı o zaman.
Zaman beni benden çalamazdı hiç.
Belki de,
Bir umutsuz sonbahar sabahında.
Mevsime inat ,
Gömleksiz yürürdüm
Sicim gibi yağan yağmurun altında.
Bir kahve yapıyorum
Dosta.
Sarsın dumanı ortalığı,
Dumanında hayaller,
Buğusunda damlacıklar
Kupa kenarında yol eylesin.
İşte o yollar sana çıksın.
Özleyince,
Bir kahve kadar yakın olmaktı
İstediğimiz şu hayatta sevdiklerimize.
Zamanla öğreniyor insan
Bunları.
Kırk yıl geçmiş oluyor belki,
Rüzgar çarpıyor yüzüne
Özledin özledin diye.
Yap bir kahve bekle beni
Sonbaharın ortasında
Tamda Ekim'in onbeşinde bekle.
Mine Yılmaz Sevinç
15.Ekim.2022
09:50
Kayıt Tarihi : 29.5.2025 21:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!