Efendim, Peygamberim, yolumu sende buldumBu yol ki, ben ancak onunla mutlu oldumSeni anlayamadı Mekkeliler, bilemediler değeriniSeni anlamak istemediler ki, belliOysa sen, güneş gibi doğmuştun üstlerineVe sen efendim, kurtuluş reçetesiydin MekkelilereAnlayamadı seni kalpler, belki anlamak bile istemedilerVe seni bağırlarına basamadılar o nasipsizlerSen ki, nuri dilara idin, biçare gönüllere ilaç idinVe sen, kurak olan Mekke ye bereket, sağanak yağmur idinNasipsizler seni anlayamadılar efendim, Güneşin ışığına karşı karanlığı yeğledilerSen Rabbinden aldığın emir ve sorumluluk içinde onlara koştunKoştun da kurtuluşu sundan amma, nasip yoksa eğerBellekleri doluysa, ve sana, senin o güzel reçetene yer yoksaNe yapabilirdin, nasipsizlere nasıl ulaşabilir ve ellerinden nasıl tutabilirdinEfendim, istemediler o kurtuluş reçeteni, ve istemediler seniMuhammedül emin dediler amma, emin olan, Allah çağırınca düşman kesildilerOnlar seni ve misyonunu bilemediler efendimVe sen mahzun, üzgün ve düşünceli amma, Allah istemiyordu üzülmeniBir emir bekliyordun artık sevdiğin o topraklardan ayrılmak içinÇok sevdiğinin yolunda hizmet etmek için, Mekke’ni feda ediyordunVe insanlığa kurtuluşu,dünya ve ahiretin güzelliklerini sunmak için622 yılında, yanında sadık dostunla Medine’ye doğru yol alıyordunMedine ayakta seni bekliyor, sana kilitlenmiş MedinelilerÜzerlerine hangi güneşin doğacağını gayet iyi biliyor idilerVe sen görüldüğünde, sevinç çığlıklarıyla karşılıyorlar seniSenin şehrin oluyor Medine, ebedi kalacağın,bizi de çağıracağın şehrinSelam sana efendim ta uzaklardan, selam sana efendim Hollanda’danSelam sana efendim günahkar ümmetinden, Selam sana efendim,seni anmayı unutan ağızlardanSalat ve selam tahiyyetül ikram sana,al ve ashabına olsunBizi de al sancağının altına, kulun Yaşarı da unutma efendim
Geriye dönmez savaşçılar...
Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri
Karla yıkanmıştır yüzleri...
Bu yüzden asla vedalaşmaz
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta