Karar vermişti serhat şehri edirne'yi zapt etmeye,
Sırp, yunan, romen, karadağ bulgar.
Şükrü paşa baş komutan,
Buçuk tepe tabyası karargâhı.
Dört bir yandan sarılmıştı edirne,
Altı ay muhasaraya dayandı asker, ahali,
Menüde bulgur çorbası, üzüm hoşafı,
Peynir suyu katıktı askere,
Belli bir süre sonra bunlarda yoktu.
Açlıkla sınanıyordu ahali,
Kuru ekmeği bulamayan çoktu.
Ilk düşen ayvaz baba tabyasıydı.
Hasanağa sırtlarında, arnavutköy ovasında.
Öyle bir mücadeleydi ki, makineli tüfekler,
Kızgın topların namlusunda.
Son mermiyi sürüyordu katledildiğinde
Esareti kabul etmeyen asker makineli tüfek yuvasında.
Direnmek nafileydi, tükenmişti erzak cephane.
Girdi edirneye yunan bulgar sırp askeri.
Başladı ahaliye işkence, adeta mahşer yeri.
Süngünün ucuna takılmıştı kundakta bebeler.
Gören isyan ediyordu, anlatılmaz bazı şeyler.
Şükrü paşa, verdi kılıcını gözlerinde yaş ile,
Sirp komutan koy kınına kılıcını dedi telâş ile.
Revamıydı bu büyük komutana onur kırıcı davranış.
Teskin ettiler şükrü paşayı, alınamazdı kılıcı.
Koydular sarayiçi denilen ormana türk askerlerini.
Aç bıraktılar bilerek, onurlu türk neferini.
Ağaç kabuğu yedi asker, yine de düşürmedi gardını.
Öyle bir onurdu ki bu, tarihe yazdı adını.
Bir mart sabahı eşlik ediyordu bu vahşete,
Havada, hüzünlü bir edirne ayazı.
Sonra düştü kefere biribirine pay edilemedi
Edirnenin ulu çınarı.
Toparlandı türk ordusu, yeni bir saldırıda,
Kurtardı simgesi selimiye olan, edirne denilen,
Serhat şehrini türkün onurlu kalesini.
Enver paşaydı bu kez baş komutan,
Sürüp attı edirneden, bulgarın rumun sırbın,
Kahrolası kötü anısını, belasını.
Yüz yıl geçse de aradan, her yağmur yağdığında
Parıldıyor, kurşun şarapnel parçaları.
Arnavutköy mevkiinde.
Bazen de, çıkıyor şehitlerin parcalanmış iskeletleri.
Arnavutköy mevkiinde hasanağa ovasında
Öyle bir şafak ki, doğarken güneş kartal yuvasında.
Öyle büyük bir savaş olmalı ki, şahitlik ediyor toprak
Bu vahşete, yağmur, yağmur yağıyor bulutlar,
Hatırlatıyor gözü yaşlı kahraman yiğitleri.
Kayıt Tarihi : 17.4.2025 13:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!