Mavi rüyalarla dolu göğün kovası
İçinden kana kana içtiğim
Bulut kokulu gelin bohçası
Kısa sanma hayatı koş
Umut dolu bu dirlik kavgasında
Ben denizin kumları üzerinde durdum
Bir heykel tadında olan ve bunu geçen
Bir şekilde denizin kumları üzerinde durdum
Durdum ki, şehrin son kalıntısı onu unutmak olsa gerek
Diyordum. Ve bütün ayrıntılarından sıyrılmış bir düzlüğün
Ayrı bir nesne gibi, daha sonra da
Gövdesi ince uzun, eliyse peynir ekmekli
Beni mi süzüyor ne, cay mi içiyor ne, anlamadım
Bir asker, öyle bir asker ki, doğduğu günden beri izinli
Dünyaya izinli, kadına izinli, sevmeye izinli
Bilmem ki nasıl olmuş her yerden çıkıvermişler
Ürkek ve devamlı insan yüzleri.
Sisini kendi yaratan gemi
Kayıp gidiyor ayaklarımın altından
Çırpıyor kanatlarını zıpkın kuşu
Sisin içinde
Denizde zaman yok.
Sizin bir cift goz olan o seyleri tasidiginiz gibi
Bir borazan tasirdi, ta-tarata, ti-tiriti
O calmiyor muydu, olanca goruntuler ayakta
Uzaklar, cins ulkeler onunla bir giderdi
Daha gormedimdi ben oldum bittim oyle yurek canlisi
Anilar mi, tez gelecekler mi, en guzeldi borazanlardaki.
Geçtikti bir gün hani
Ormandan ve aydınlıkların fısıltısından
Kenti görmeye gittikti yağmurda
Yürüdüktü dar sokaklarda saatlerce
Girdikte sonunda yanık yağ kokulu
Çinko tezgahlı bir meyhaneye
Gerçekte duymadığım sesler bitti
Öğleye doğru bir gökgürültüsü yalnız
Karıştırdı ortalığı bir süre
Gök akıttı bir parça yağmurunu
Ve deniz kuşları umutsuz
Arıyorken kokularını gölgelerinde
Beni dinlersen Uskudar'a gitme
Ibrahim'i gorme siir yazma
Su herkesin bildigi duzluk
Bu deli alacasi cayir
Ardic kusu turkulu sokak
Senin icin degil.
Gün günden odamın şeklini alıyorum
İşliyorum bu iniltili varlığı yeniden
Kimbilir, duyuyorum yazgısını belki de
Kuru bir dal parçasını içinden yiye yiye
Dal olan bir böceğin
O garip yazgısını
Sonra yavaş yavaş siz de
Kırlara gömüldünüz
Yaşayan bir aleme doğru
Acildi hafifçe şemsiyeniz.
Nasıl da kaynaşıyordu meydan
Sonra Edip Cansever uzanıyor rafların arasından, "Her şey rengine göre kanar, bilirsin" diyor. Biraz da olsa rahatlıyorum
İmgenin şairi.. ve suyun.. Yazdığı her şiire şapka çıkarılır belki ama Tragedyalar, Umutsuzlar Parkı ve Ben Ruhi Bey Nasılım gibi uzun şiirlerinin yeri ayrıdır; insana dair her duyguyu barındırır o şiirler...
Ve evet, 'İnsanin insana verebileceği en değerli şey yalnızlıktır.'
Yeşil ipek gömleğinin yakası
büyük zaman düşer
herşeyin fazlası zararlıdır ya
çok şiirden öldü Edip cansever
Cemal Süreya
Burada bir umman var Edip Cansever de
tarif edemediğim bir lezzet şiirlerinde