Yelkovan akreple öpüşüyordu
Yağmur toprakla öpüşüyordu
İkide bir de şimşek çakıyordu
Vefasız derin/derin uyuyordu
Hiç mi hiç böyle ıslanmamıştım
Hiç de böyle hastalanmamıştım
Sanki tenim sema/terim yağmur
Vücudum olmuştu, sanki hamur
Tir tir titremekteydi elim/ayağım
Tutmadı el/ayak eklem bağlarım
Yağmur gibi aktı tenimden terim
Her biri pınar oldu gözeneklerim
Sıkılsaydı çamaşırım ıslatırdı orayı
Çıksaydı avazım, çınlatırdı ortalığı
Kısılmıştı sesim/solmuştu benzim
Film şeridi gibi gelip geçti mazim
Dün gece, yine ecelle pençeleştim
Nefsim ve Azrail ”as”la cedelleştim
Ben zaten dünden razıydım ölmeyi
Bekliyordum derin bir oof çekmeyi
Yaşamaktan ziyade ölmekti isteğim
Ölseydim, bir kere ölmüş olacaktım
Oysa, ben kaç defa ölüp ölüp dirildim
Nefsim dahil, ekseriyete çok yenildim
Bıktım artık ben şu âlemin eracifinden
Baksanız ya dört bir yanımızda katliam
Güçlüler güçsüze karşı olmuş yamyam
Var mı, arşa yükselen feryatları duyan
Olanlara ne tanık ne de sanık olmak isterdim
Asrımızda savaş değil, barış görmek isterdim
İhtimal ben de acele edip kışta gelenlerdenim
Vaatedilen yılları yeni neslimiz görsün dilerim
29.12.2002-02:29
NOT:
Dün geceki rahatsızlığımın öyküsüdür.
'Aşk Ateşten Gömlek'
Bayram TuncaKayıt Tarihi : 2.1.2003 10:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!