Düşünürken Düşünememek Mi? 06

Bayram Kaya
2946

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Düşünürken Düşünememek Mi? 06

Hiçbir girişme yalın ve yalınç değildir. Adalete temellik eden mülk ilişkisi, adaletle karşılıklı olaraktan da, insansal anlayışlarla giriştirilir. MÜLKSEL SAĞLANIŞLAR BELLİ DEĞERLER EKSENİNE GÖRE ADALET KILINIRKEN bu değerler eksenindeki her bir sapışları, yine o eksenleşmenin adalet anlayışına göre de, ADALET MÜLKÜ İLİŞKİLERDİR. Bu insanın öznel etkinliği ile giriştirilen sınıfsal karakterli bir sistem ilişkisidir. Burada adaletin mülkü ilişkilemesi üretimsel olmayıp, paylaştırışsal yön değiştirmelerdir.

Süreç bir kez oluşmuştur. Süreç kendi ekseni doğrultusunda değil de tersinse bile işletilse; önceki birikmelerin tükenip sönümleşmesi için bir süre geçecektir. İşte sizin yanlış uygulamalarınız boyunca, sürecin geri giden bozulan ilişkileri, tükenir olacaktır. Ancak geriye giden bu sönümleşme zamanı boyunca takılıp kalışlarınız olacaktır. Burası bir, kendi halinde dalgalanma içinde kalışınızdır. Burada ne tam bir sönümleşme gerçekleşir, nede tam bir, ileri olan iyileşme gelişir. Bozulan kimi durumlar, mevcudun idamesini sürdürür yönde bir takım palyatif tedbirler ortaya koyacaktır. Bazen bir adım geri, iki adım ileri, bazen de bir adım geri, iki adım ileri denge süreçleri ile bir verimsiz sağlayışlar ortaya konacaktır.

Bir adım ileri, iki adım geri atılan süreçlerde, bir adımlık bozulma vardır. Bu bozulmalar, diğer periyottaki İki ileri adım süreçleriyle karşılanır. İki adım ileri olan süreçlerde, ileri adımlardan biri, her hangi bir periyottaki kaybedilen bir geri adımı karşılarken, ileri adımlardan olan ikincisi sanal kazanç gibi görünecektir. Bu kazanç size hep değişme ve ilerleme oluyormuş gibi gelecektir.
Oysa gelişme oluyormuş gibi görülen bu adım, bir başka periyodun ikili geri adımlarına harcanır olacağının görülemeyişidir bu. Bunlar zaman zeminci kapsal içi; kap içi dalgalanmalarıdır. İki geri bir ileri adımınızla, bir geri iki ileri adımlı süreçler, konum değişken ve birbirinin yerini alır süreçler olmakla, adımlarınızdan ne ilerleyen ne de tam gerileyen olmayan bir oyalanış oluşacaktır.

Oyalanmalar bir yerinde sayış gibidir. Bu yerinde saymaların aritmetik ortalaması sıfır olacaktır. Çünkü toplamda 3 ileri 3 geri adım oluşmuştur. İlk periyotta iki adım geri gitmişsinizdir. Başka bir periyotta da bir adım geri gitmişsinizdir. Toplam geri adımınız 3'tür. Yine ilk periyotta 1 adım ileri giderken ikinci periyotta da, iki adım ileri gitmişsiniz. Toplamda üç adım ileri gidilmiş olunur.
Bunlar da cebirsel olarak toplandığında (21=3; 12=3) 3-3=0 olacaktır. Geri adımdaki fazlalaşmalar, sistemi sönüme götürür. İlişikleri çökerterek sistem başlangıçtaki kaos durumlarına taşınır. İleri yöndeki adımlardaki fazlalıklar sistem dalgalanma ve türbülanslarını artırır. Sistem büyümüştür. Daha önce hiç olmayan ilişki ağlarıyla yepyeni bir düzlemle, sistem ortaya çıkmıştır.

İki adım ileri, bir adım geri oluşlarla; İki adım geri, bir adım ileri oluşlar, sürecin çelişip dalgalanması için zorunlu süreçlerdir. Sıfır değerler oluşturmasının cebirsel girişmeleri, bu şekillerde olmalıdır. Bu tür sistemler süreçlerini, dolaylı dalgalandırmalarla gerçeklerler. Aksi halde tüm süreçler durur. Bir kıyas referanslar ortaya konmadıkça büyüme ve gelişmeyi bilemezsiniz.

Geri periyotlar, ileri peryotların, yeni olan değişmelerine uygun demokratik ilişkileşilemeyen düzenleşmelerinden kaynaklanabilir. Zaten var olan mevcut hak edişlerdeki kayıplardan kaynaklanabilir. Mevcudun korunması bir süre istikrar ve kararlılık düzeyi ve bir kazanım gibi görünürse de, gittikçe değişememenin ve geri kalmanın, geri direnç noktasının belirmesine de, neden olacağı unutulmamalıdır.

Artık süreç içindeki bir insan, ya da siyasetler, isterse sınıfsal kaygılarıyla ve öznel değerlemeleriyle, adaleti bu mülkün temeline oturdu verirler!

Temelinde mülk (sağlayışlar düzenleşmesi) olan adaletli sistemler ilerlerler. Çünkü bu sistemlerde mülk ilişkisi (üretim ilişkileri) değiştikçe adalet anlayışları da buna bağlı olarak değişecektir. Adaletiniz mülkçü ilişkilerin kullanım kılavuzudurlar. Kullanılır bir nesnesi olmayanın, kılavuzu (adaleti de) da olamaz. Söz gelimi siz, bilgisayarı üretmeden, bilgisayara ait kullanım ve eylem ilişkileşmelerini (adaletini-ahlakını-hukukunu) bilemezsiniz. Bilmeniz de olanaksızdır.

Değilse, sağlanışları keyfi olan bir sistemde, suçta olmaz adalette olmaz. Siz, çapayı bulmadan, siz tarlada çapalı eylemlere girişmeden; çapalı üç gün tarlada çalışana 50 saat arpa vereceksiniz diye yasa yapamazsınız. Yeni ilişkileşmelere göre adaleti yaşayarak girişen ilişkilerden çıkarırsınız. Ahlakı, yani kullanma kılavuzu oluşturulmamış bir girişme de, zorbaca uygulanan adalet gericileşir.

Şu da çok önemlidir. Elbette adaletin kendiside de, ne kadar gerici olursa olsun, sistemin sönüme gitmesine müsaade etmeyecektir. Bu yüzden de belli bir devinme düzeyini sürdürmek zorundadır. Bu nedenledir ki, en kötü adalette, en temel belli düzeydeki nesnellikle davranmak zorundadır. Bu da, demektir ki o adalet, normal eksen değerlerindeki skala dağılımında; en solda ki sistemin sigorta düzeneklerini attırmaya matuf kırmızıya en yakın olan bir yelpazede, bu gerici mülkçü sağlanış oluşmaları, sürüp gidecek demektir.

Yukarıdaki anlatımlarda, kölelere ölmeyecekleri kadar yiyecek verilmesi, skala değerlerinin en sol kırmızıyı fazla sokulmayan devinme düzeyidir. Köle ancak karnını doyuracak sağlayışları ailesi ile paylaşır olacağından, yoksulluk çoğunlukça hazmedilir katlanılır olacaktır. Bu tip ilişkilerde huzursuzlukların ortaya koyacağı noktalarda, olası tedirginlikleri mülkçülerin görmesidir. Buna göre tedbir almaları, gereklidir. İşte, kölenin yoksul ailesine merhametle sadaka ve zekât verilme nedeni budur. Bu, asgari düzey devinme ilişkilerinin bozulmadan sürdürülmesi gayretidir. Günümüzde iş barışı için! Patronların işçisine bayram harçlığı ya da üretimden bir kes pirim vermesi gibidir.

Yani köle yaşar olsun ki, tekrar üretim alanında gelerek hizmetlerini sunabil sindi. Bu bilinci örtmek için sadaka ve zekâtınızı da, cennetle ödüllendirip, ufkunuzu şaşırtırsınız. Bu toplumsal ilişkilerin halk düzeyine yansıma ve yansıtılması kültürüdür. Bu yüzden de analiz yapamayan, yaptığı analizlerle de günaha düştüğünden korkarak, çark eden kitleler yaratırsınız. Bu nedenledir ki, en öznel, en keyfi adalet dahi, bu skalanın mümkün olabilir en solundaki değerlerden daha aşağı sapmalarına gidecek eylemlere, o sistemin kendisi de izin vermez! Böyle bir adalet de, sapan ilişkilerini sınıfsal çıkarlarını düzelten bir sahiplenmeyi ortaya koyacaktır.

İşte süreç içindeki insansal etkimeli öznelliklere, dışarıdan bakan biri, şunu görecektir. Adaletin mülkle var olan üretim ilişkilerinin adaletçi yaklaşımına göre değil de, sınıfsal ideolojinin, yani Çatının temel üzerindeki sistemi, yağmurdan, yaştan, koruması olan; sonraki ilişkisine bakarak böylesi çatıdan temele doğru ilişkiler oluşmasını gören bir gözlemci,” adaleti (çatıyı) mülkün (ana nedenin) temelidir” olaraktan görecektir. Oysa burada, karmaşık girişmiş ilişkilerde mülkün başlangıç oluşunu gözleme şansınız yoktur.

Sürecek

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 19.4.2010 14:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya