Sabahı olmayan bi geceye daldı gözlerim,
Mil mi çektin yüreğine, kör olmuş gözlerin,
Hangi ahın kolyesi var, tutmaz ellerin,
Ben toplar giderim, kırdığın dallarımı..
Nakış nakış işlenmiş,
Düğüm içinde düğüm,
Hiç bir cümleye sığmıyor,
İçimdeki hasretin..
Sen dizimdeki yaralardan
Zaman;
Solgun ve gri bir koridordu orada çok üşüdüm..
Ayrı dağın çiçekleriydik aynı yağmurun altında..
Kaybolur gidermiş insan, insanda..
Öyle bir sessizlik çöktü’ki, sessizliğin içinde seslenemiyorum..
Sen duymadın yaralı feryadımı..
Dillerden dökülen sözler yalanmış,
Seviyorum diyen gözler yalanmış,
Tuttuğun eller hepten ziyanmis,
Kayboldu sayende aylar yalanmış..
Dua ettim bütün kalbimle,
Salmışsın yine rüzgara
Savrulur durur tel tel saçların
Sanırsın duvak takmış başına
Dökülür yüzüne tül tül saçların
Kıvrılıp iner boynundan aşağı
Yıldızlar bir bir dökülsün yağmur misali,
Özlüyorum diyen dilim utansın,
Şurâmda duran, sende ne varsa,
İçimde duran sevgin utansin..
Bir deli rüzgarın esişi gibi,
Bir yapraktım kurudum
Savruldum rüzgarında
Ayağının altında çatırdayan dal bendim
Üzülmedim ki
Son dileğimdi seni görüpte gitmek
Ne seni görebildim,
VATAN MELEKLERİ
Yandı yine yürekler daha kaç ana,baba, bacı, eş ağlayacak..?
Kaç evlat babasız, kaç baba evlatsız, Kaç eş yarsız kalacak..?
Kaç garibanın evlerine ates,yas, Bayraklar asılacak..?
Kaç sevda yarım, kaç hayeller eksik kalacak..?
Yürekler yanmasın diye kaç evlatlar yanacak..?
Davul zurnalarla, halaylar çekildi,
Kınalar yakıldı, dualar edildi,
Eş dostlarla birde hellallikler alındı,
Memedimin geride kaldı hayalleri..
Yüreğim yaralı, kanadım kırık
Umutlarımsa param parça
Çiçeklerde ararım gül kokunu..
Şimdi kimi koydun yüreğine..
Gönlüme düşersin yar diye diye,
Hayırlı olsun