Yaşamın kabuğunu soyuyorum
Cümleler devriliyor
Bir iç savaş ve beynimde bir ur
Büyümeye direniyorum
Ortalık dağınık
Toplarım birazdan gençliğimi
Yamalı hayatları
Ve çokça sürülmüş parfümleri
Acım, şiirlerimi ısıtıyor
Düşün!
Bronzdan bir kafiye,delikanlı kıvamında
Çın çın ötüyor, zamanın ikindisi
Belki bir Nisan kokar,ipotek edilmiş bir kış sabahı
Düşün!
Mevsimlerin uzlaşısını ve tenimdeki objektifliği
Kitaplarımda nemli bir renk
Şahittir,ağlamaklı gecelerim
Her sayfasında
Baştan aşağı ben
Özümden düşüyorum
Düşün!
Bir çocuk oturmuş gözlerimde
Penceresi evrene bakan
Her hasretinde
Baştan aşağı ben
Avuçlarımda cevapsız sualler
Ki parmağım hep havadaydı
Sidik kokan sıralarda
Bir ömür geçti
Uykular taşıdım deliksiz
Eğildi sonra parmaklarım
Kutsal bir yakarıştı
Pişmanlıktı, yüzümün en ıssız yerinde
Tanrı’nın beni reddetme ihtimalini düşün!
Kırgın bir tarihi kuşanıyorum
Ezber bozan haritalar yırtıyorum
Jan Dark’ a kan renginde bir söz
Napolyon’a gösteriyorum
Meydanlarda çürüyen ölüleri
Sonra, bir övünç
Sade bir gurur!
Zaferim yabancı dillere çevriliyor
"Bütün kara parçalarında ,Afrika dahil"
Kentlerdeki zaferi düşün!
Bir prensin düşünü..
Kayıt Tarihi : 10.5.2025 20:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!