Şehrin pansuman saatlerinde
dipdiri bir sükunet
düşmesin madem şehir
sevgili Tanrım
bizi biraz azad et!
iplik geçmeyen düş aralıklarında
bir sonsuza uçsuz kucaksızdır yarınlar
kırmızı günlerin
dikenli telleriyle sevişir akrep
bütün son duraklarda
değerlerini yargılaması gibi
dişi bir tramvayın
isyan eder kederine
gitgellerle hasım yelkovan
öncesinde güzeldi oysa
saati sorgulamak sol bileğimizde
ve liraları esirgememek keyfimizden
ama bu şehir
yaralı su misali
kanayarak akıyor damarlarından
amfibi ölülere dönüşen adamların
maskesi estetiklilere nazire
kemanını parçalıyor tarih
surlara vura vura
ve kanıyor hala şehir
penguen adımlarla adamlanmış ömürlerin
saçaklarından
oysa
ne katmerliydi celladı boynumuzun
kurşuna astılar bizi
ve düştüğümüzde
acımasın diye ayalarımız
ayak taktığımız tüm kaldırımlara
döşekler düşledik
şehrin pansuman saatlerinde
ve binlerce kuru sıktık
ıslanmış bebeklerine gözlerimizin
onbinlerce güneş soğurduk havalı yağmurlara
taşlara kuş attık
doğamıza iftira...
Şehrin pansuman saatlerinde
dipdiri bir sükunet
düşmeli madem şehir
sevgili Tanrım
bizi biraz idare et!
Eşref TonbilKayıt Tarihi : 23.11.2010 21:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İstanbul 23 11 2010

başlığı bile,başlıbaşına kocaman bir şiir...düşük yapan şehrin sığacağı ambulans aradı gözlerim;yok...ancak voroşlarıyla sardı yarasını..voroşlarıyla kanadı durmadan...oysa hiç kimse duymadı varoşların sesini,ağladı durdu...zıbın dikmesini,kundak yapmasını bilmeyen erklerin elinde üşüdü bebeler...çöplere atılan ceninleri,fetüsleri kokladı durdu sokak köpekleri..of yaaaaa...alıp başımı gidesim var bu şehirden...
şiire ve acıya doyarak efendim..kutladım gitti...sevgilerimle genç ama kocaman şair...'Virgül' unutmadım..:)
ÇÜnkü biz şiire doğru ağmışsak, evrenin bize söylediklerini algılayan yanlarımızda bir görüntü kamaşması var olmuştur..Evren bize bir şeyler söylemektedir durmadan frekans ayarlarımız açık ise.. Evren içindeki insanlarla hayvanlarla, şehirlerle, böceklerle, çiçeklerle, nesnelerle ve nesnelerinin salgıladığı salgılarla bizde algı olmak üzere bir şeyler söylemektedir..
Şiir bu söylenenlerin üstüne çıkıp evrene yeni bir şey söyletebilme ihtimalini kurcalamaktır...Bir beklenmeyen oluşun duruşun hayalin beklentisine çanak tutmaktır şiir..
Evrendeki İdarenin ve iradenin sorgusu artık
bir idare lambası kadar titrek final yapar bir şiirde..Şiir dedimse elbet Gerçek Bir Şiirde..
Gerçek bir şiir ise zaten ve daima siz ona gelmeye çalıştıkça kaçan bir şeyi vardır onun ..Sizi kaçıran bir şeyi vardır onun ..gerçek şiirin.
TÜM YORUMLAR (7)