Güller,kimi kırmızı,kimisi sarı,
Hep duygularımın canlanışı,
Kışı ayrı,yazı ayrı.
Bir gül düşlüyorum solmayan,
Her günü parlak,on iki ayı aynı.
Dikensiz,dikenli,hiç fark etmez batsın,
İster ıstırap versin,isterse kanatsın.
Yeter ki Onu, Tanrı yaratsın.
Bir gül düşlüyorum, misk-i amber kokulu,
Uzayın sardığı boşluğu kucaklayan.
Akan yıldızlarla koşu olmuş geyik ordusu,
Sanki kan kırmızısı sevgi yumağı,
Noel babanın sandaletlerinden dökülen,
Beyaz kar soğukluğu gibi sarsa sımsıcak,
Tüm insanları.
Bir düş gördüm,güller diyarı,
Üstünde ışıldakların döndüğü güller.
Parıltılar denizin yakomozu,
Hışıltılar dalgaların türküsü,
Salınışı, beyaz gelincin inceliği,
Kıyamazsın dokunmaya kırılacak diye,
Kirli ellerin değdiği yer morluk,
Kınalı ellerin sevdiği yerler allık.
Uzat gitsin uzaklara,
Mutluluk getirsin iki aşığa;
Sevgi yumağı olsun yolcuya,
Aç olmadan doyursun,
Azıcıkta yolluk.
Güller,açılan güller,
Açılamadan solan güller.
Açmaya çalışırken tomurcuğu,
Elleri nasır olmuş,solgun bir beden.
O eldeki hasret terleri,
Ve…
Yarık yarık,okunmayan kader çizgisi.
Yaralıdır kalpler,koklayamadan,
Kuruyan güller için.
Küsmüştür kısa çizilen ömre,
Yinede ak bedeni tertemiz,
Bir o kadar da kırmızı.
Belki de sarı olmalıydı,
Gönlümün arzusu.
Toprak,hava ve su;
Vermiş se yüce yaradan,
Ben bu muyum?
Bir avuç balçıktan gelen.
Kayıt Tarihi : 7.8.2007 20:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!