sence düşer mi gülün adı
düşer mi paçavra gibi kirli dillere
düşer mi gülün adı
sarhoş sayfaların boş matemine
sence düşer mi gülün dalı
kırılgan bakışlarımın gölgesine
düşer mi gülün dalı
gölge oyunun başrolündeki sese
yakışır mı dersin yoksa
tak deyip çekmek silahı
şaşırmış sokakların karanlık uğultusuna
yakışır mı bir dertsiz gözyaşı
sağır ve dilsiz olmak varmış hayatta
bakarken kör gözlerinde olmalı tabi
yürümek yürümek gittiğin yer ebet mabedi
taştan soğuk gülden narin gövdesi
isterdik değil mi tertemiz bir gökyüzü
uçan kuşları hayal etmemiştik henüz
henüz yok, yürüyen çocuklarımız, koşan kızımız
düşünmedik hiç düşünemedik bir adım sonrası neydi
her şeyimize sınır koymuştu kimliksiz eller
faili meçhul cinayetler kırık kalemler içinde
bir gölge peşimize düşmüş sanki, her şeyi isteyen onlar
bize, çizilen yolda sessizce boyun eğmek var
haykırsam, yağabilir miyim senin gönlüne
yerden fışkırsa sevgi, gürleyerek gökten inse aşk
bir damlası düşer mi devleşmiş minik bedenimize
yolu düşer mi ruhunun nefesi kırılmış saç tanelerime
düşüş o düşüş,yunustan Mevlana’dan Yeseviden miras bize
bu yol kanlı ve bir o kadar dikenli
güle sevdadır çekilen, bülbüllerin figanı ebedi
devran bizim, kervan onun, kabul edildik sevgili
Kayıt Tarihi : 22.8.2007 20:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!