Olmassa öfke ve kin insanlarda,
Acılar olmazdı yaslı günlere gebe,
Ürperten insanı felaketin acıları,
Keşke düşmeseydi kalbin derinliğine.
Yaralı kuşlar gibi yalnız ve sakin,
Yaşamın karanlık dehlizlerinde.
Savrulur gideriz bir meçhule,
Ömrümüz yetersiz kalır amaçlarımıza.
Sevmeyi bile öğrenememiş biçare,
Kalbimiz bencillikten kapalı başkasına.
Vermeyi hiç bilmeden almayı isteriz,
Hırpalanır paralanır yaşarız yüzsüzce.
Gün gelir beyazlanır saçlarımız,
Gerçekler hayal olur ömür düşe dönüşür,
Aynalar kaçınır olur çirkin duygulardan,
Kalplerde ne sevgi kalır ne hatıralar.
Hayat bir kısır döngüdür dalga dalga,
Kah yükselir kah alçalır sel gibi.
Dostlarımla dost düşmanımla barışık,
Her nedense hem barışır hem küseriz,
Zaman akıp giderken beyhude,
Ne kesere sap oluruz ne Rap’pa kul.
Beklenen ümitlere karlar yağar bora olur,
Ne yar kalır somut ne yaren toz duman olur.
Durmuş Karabağlı
Kütahya-2009
Deniz dalgalı gecede,
Vuruyor dalgalar kıyıya,
Yürürken sahil boyunca,
Islanıyor ayaklarım,
Denizin tuzlu ılık suyuyla.
Ay ışıklarını salarken denize,
KİMLER KALDI
Kimler kaldı eskilerden,
Yok, oldular birer birer,
Krallar sultanlar padişahlar,
KÖYÜMÜN TARLALARI
Esen ılık rüzgarlarına aşığım,
İnsanları bunaltan yazın sıcağına,
Sararmış ekinlerin temmuz başaklarına,
Sevdalıyım ekili tarlalarına köyümün.
Sormazlar mı ayrışmak bölünmek niye,
Dirlik değil mi birlikten doğan,
Bir Türk dünyaya bedeldir derken,
Güç kaybedip zayıflamak niye.
Nedir bizleri bir düşün ayakta tutan,
İnsan sevgisi iman gücü değil mi,
Nerde kaldı kimliğimiz Türklüğümüz,
Benliğimizi inancımızı kaybetmek niye.
Yokmu edilsin Anadolu dan varlığımız,
Silinip gitsin mi istiyorsun geçmişimiz,
Unutma sen asil bir milletin torunlarısın,
Bu ürkeklik bu korkaklık sormazlar mı niye.
Niye verdik toprağa genç şehitleri biz,
Acı tatlı niye demezler mi bu hallere düştük,
Görünmez kurt kapanı sarmış etrafımızı,
Birbirimizi yemek küsmek niye.
Bak türban mürban değil senin meselen,
Kurulan tuzaklarla durma oyalan,
Vatanın değerleri onurları satılan,
Hak yok hukuk yok bozulan adalet niye.
Düşün sana vatan millet birleşmeliyiz,
Unutmazsan neslini çıkarsın felaha,
Söz konusu olan vatansa diyor atamız,
Bu bölünme ayrışma parçalanma niye.
Gör artık devlete millete yapılan hiyaneti,
Yıkmak için uğraşan bu sinsi siyaseti.
Korkma karabulutları sil yen cehaleti,
Haykır kendi kendini yok etmek niye.
Durmuş Karabağlı
Kütahya-2012
Bir sonbahar sabahı kuşluk vakti,
Sessiz ve sakin şehrin sokakları,
Sigarasını tüttüren bir adam yorgun,
İsteksizce yol alıyor sabahın ayazında.
Sokak boyunca sıralı işçi servis otobüsleri,
Şehirlerde birer canlıdır,
Çocuk bahçeleri gibi cıvıl cıvıl,
Sokağı caddesi çarşısı pazarı.
Teneşire konulmuş,
Mevtanın ölümünü hatırlatır,
Şehirlerin de yok edilişi.
Hep sen varsın gecelerim de,
Bulutların arkasından,
Ay ışığını salarken geceye.
Buğulu gecenin sessizliğinde,
Aydınlanıyor masumane yüzün,
Yürüyorum cadde boyu,
İnsanlar koşuşturuyor sağa sola,
Bir telaş içindeler kadınlı erkekli.
Herkesin belli ki bir amacı var,
Sebepsiz değil bu koşturmaca.
Kahpelikler sarmış her tarafımızı,
Azrail halt eylesin ölüm dolanıyor etrafta.
Kara cüppeli şeytanlar mekân eylemiş,
Din satıp menfaat biçiyorlar akıllarınca.
Rüyalarımıza da zincir vurdular,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!