Beton dağlar arasında kayboldum,
Nefsimin metrolarında inip çıktım.
Dedim: "Hak nerede?"
Bir çınar fısıldadı:
"Dur da gör,
Sen taşın içindeki mermer misin?
Yoksa mermerin içindeki taş mı?"
Dört kapıyı aradım gökdelenlerde,
Asansörler iner çıkar "illâ" demeden.
Bir derviş elinde simit,
Gülerek sordu:
"Kaç kat yükselirsin
Kendi bodrumundan kurtulmadan?"
Ekranlarda binbir yüz,
"Ben" deyip duran öz.
Tıkandım dijital nefeste,
Bir çocuk attı taşı cam ekrana:
"Kırılınca gördüm
Senin yansıman BEN' imiş aslında..."
Aşk dediler, trend oldu;
Hasret kaldık "dost" kokusuna.
Bir barmen sildi sâki kadehleri:
"İçki midir gerçek sarhoşluk?
Yoksa ayık gezenlerin
Kendini unutması mı?"
Koştum, yoruldum, düştüm.
Sonra durdum.
Gökkuşağı boyasıyla kirli bir duvarda
Yazılıydı:
"DURMAK;
Dünyanın döndüğünü anlamak
Ve kendi merkezinde kalabilmektir."
Dedim: "Yol nerede baba?"
Bir motosikletli durdu yanımda,
Miğferini çıkardı:
"Yola çıkmadan görürsün
Ki yol;
Sen durduğunda başlar."
Kemter Abdal
Kayıt Tarihi : 19.6.2025 23:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!