Dünyanın En Ucuz Lokantası
Sen o yamaç burunlu herifle nişanlanırken
ben dünyanın en ucuz lokantasına gittim
kırmızı bir denizde boğulan nohutları yedim
ceketlerin kollarına takılan kırıntıları
buruşturulan limon dilimlerini izledim
cebime fazladan kürdan sakladım
Sen birinci çocuğuna hamileyken
ben dünyanın en ucuz lokantasına gittim
sıcaktan ruhunu kaybetmiş makarnaları yedim
eski zamanlardan çıkıp gelen bir gömleğin
bir revaniyi parçalayışını izledim
yaralı bir kaplumbağayı yolun karşısına geçirdim
Sen ikinci çocuğuna hamileyken
ben dünyanın en ucuz lokantasına gittim
az çorba güveç yedim
yiyemeyecekleri yemekleri alan kadınları
gri kaşıkların yere düşüşünü izledim
bardakların dibindeki suları yudumladım
Sen döneyim mi dediğinde
marketten iki poşet getirdim
gömleğimi kapının arkasına astım
vazgeçip indim yola
kestaneli pilavla az pırasa yedim
dünyanın en ucuz lokantasında
*Eczacı Yücel ''Taşra Şairi' romanından'
Işık YanarKayıt Tarihi : 16.8.2014 17:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Sevimlileştirilmiş bir hırçınlığın ruh haline yaslanmış dizeler.. Mütebessim ironi..
aferin, seni, o lokantaya süren kadına!..:)))
TÜM YORUMLAR (8)