Yağmur bekliyor gözler, kurudu dil ve damak
Nazenin bir edayla toprağa düştü cemre
Bir değil çölde yahut bağ bahçede susamak
Susmak, zulüm var iken ya yok iken bir değil
Kalbi ateş basınca dudağa düştü cemre
Akıl emanet oysa gönül misafir değil
Gurbetin kalbi pektir, hicretin gönlü kırık
Yola revan olana sıla aşkı kar etmez
Kimine ölüm gibi toprağından ayrılık
Bir ölüm ki dermanı söz değil, şiir değil
Bir ölüm ki cananı can olana yar etmez
Öyle ki hiçbir beşer maniye kadir değil
Bir katre düştü yere, çatladı arz, izi var
Toprak yandı, su yandı hasılı ateş yandı
Bir damla ki içinde karası, denizi var
Bir damla ki içinde Filistinli bir çocuk
Bir anne gozlerinde ateş çemberi ufuk
Tek damla düştü yere, Ay yandı, Güneş yandı
Bir anne feryadıyla yürek yandı, dil yandı
Yer ağladı göklerde binlerce kandil yandı
Zulmedenin kalbi yok, vicdanı yok, ar etmez
Çoluk çocuk dinlemez, öldürür, inkar etmez
Bu sevda, dava üzre, beşere dair değil
Kalbe köz değmedikçe yaşayan mahir değil
Kalkın, haydi çocuklar, fezaya bin adım var
Hakk, kim bilir o günü kimlere nasip eder
Dudaklardan dökülen sözü bekliyor rüzgar
Yarın umudun rengi ufukta belirecek
Denizlerde dalgalar delirdi delirecek
Göğe bakan gözleri avuçlar takip eder
Göğe bakın çocuklar, her şey mavi kokuyor
Zulmetin ödü koptu, gölgesinden korkuyor
Etraf, gün ışığında, boğduk karanlıkları
Savdık vesveseleri, susturduk ıslıkları
Düş değil, hayal değil, rüyayı tabir degil
Muştudur bu bir efsun veyahut sihir değil
Kayıt Tarihi : 5.4.2025 06:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!