Dövüyorum Dorukları Gözlerimle

I.
bilir misiniz kaç gecedir uyumadığımı
uyku darıldı bana..
dikip gözlerimi günbatımına
şafağı sıkıyorum avuçlarımda,
geceleri depreşiyor can yakıcı hasret
alıp götürüyor beni ellerimden
Zerguz çayındaki sükunet..

sokaklarında geziniyorum doğduğum mahallenin
şu dut ağacına tırmanırdım
anam yetişip dövmesin diye,
işte sapanımı misketlerimi sakladığım ağıl
babam görmesin diye
gizli gizli sigara içtiğim tandır da burada..
peki nerde ya kurduğumuz mahalle çetesi..
yamandı çetemiz
söylenip durur hala
taşlı sopalı kavgalarımız
bir görseydiniz
okşardınız yaramazlığımızı inanın

II.
çocukluğumu arıyorum sanmayın sakın
yargıca verdiğim ifadeden bir bölüm
yalnızca..
bir yerlere tırmandık yine
anamızdan korktuğumuz için değil,
sakladık, saklandık hep
babamızdan ürktüğümüz için değil..
fısıldaştık gizli gizli alışamadık bir türlü
sesli konuşmaya
yiğitçesine kavgaya
çeteler kurduk bir uçtan bir uca
taşlı sopalı değil, kanlı bıçaklı
döküldük sahneye el birlik
bir oyun ki; bir değil on değil
Allah bilir kaç perdelik..

III.
doruklar tehlikeli tırmanmak yasak,
yasak sapan taşımak,
belki çelik çomak
holdingler nene gerek
misket oyna sen çocuk

IV.
serap mıydı?
renkli bir rüya mı yoksa, cenazemi kaldırıyorum ellerimle..
sevdaları bir bir gömerken mezara
dövüyorum dorukları gözlerimle..