Gönül bir sevdanın, peşine düştü,
Bu fani dünyadan, elini çekti,
Nefsin otağını, aşıp da geçti,
Ben o Dost uğruna, yanmaya geldim.
Ne şan ister gönül, ne de şöhreti,
Ne mülkü arzular, ne de serveti,
Tek dileği bulmak, sonsuz Vahdet'i,
Ben o Dost uğruna, yanmaya geldim.
Bu yol dikenlidir, güle varılmaz,
Çile çekmeyince, menzil alınmaz,
Sabır pınarından, içen yorulmaz,
Ben o Dost uğruna, yanmaya geldim.
Bir mürşid eli tut, olmadan heder,
Karanlık gecene, bir ışık eder,
O'na giden yolu, sana zikreder,
Ben o Dost uğruna, yanmaya geldim.
Benlik dağlarını, yıktım da geldim,
Bir damla misali, aktım da geldim,
Varlık perdesini, yaktım da geldim,
Ben o Dost uğruna, yanmaya geldim.
Gördüğüm her yüzde, O'nun izi var,
Duyduğum her seste, O'nun sözü var,
Kâinat denilen, aşkın közü var,
Ben o Dost uğruna, yanmaya geldim.
Kalbim zikir ile, buldu huzuru,
Gönlümde parıldar, imanım nuru,
Unuttum gayriyi, attım kusuru,
Ben o Dost uğruna, yanmaya geldim.
Kul Hasan'i der ki, sükût vaktidir,
Canın cananına, feda vaktidir,
Âşığın vuslatı, mana tahtıdır,
Ben o Dost uğruna, yanmaya geldim...
Hasan Belek
17 08 2025
Akçay
Kayıt Tarihi : 17.8.2025 15:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!