Hüzne prangalanmış gecelerimin birinden yazıyorum
Saat gece yarısını bilmem kaç geçiyor
Ve ben düşmüşüm yine bir çift yalnızlığın peşine
Her nefes alışımda bir hasret bırakıyorum gözlerinin rengine
Hangi yöne baksam ela bir gece
Çözemedim, bu nasıl bir bilmece?
Ve sen masallarımdaki prenses
O nasıl bir gidişti ki öyle
Gece dahi hasret kaldı güneşe,
Ve rüzgarda bile kesildi nefes.
Gelemem peşinden yorgunum
Aramıza sıra sıra mısralar,
Uçsuz bucaksız gözyaşları
Ve keskin geceler girdi
Ve ben güçsüzüm takatim yok
Gelemem peşinden yorgunum.
Ben sana yağmurlu bir günde
'' Hayallerimi öldür çünkü onlar katil olarak seni seçti '' demiştim
Gülüşlerini,muhabbetini,
Ve seninle yaşanması gereken anıları
Bir bavula sıkıştırıp gideceğini bilmemiştim,
Bu kadar çabuk sileceğini
Ve çabuk vazgeçeceğini doğrusu hiç tahmin etmemiştim
Şimdi karşına geçip
'' Muhabbetinden, gülüşlerinden ve birlikte yaşamamız gereken
Taze, sıcacık, mis kokulu o güzel anılardan payıma düşeni ver''
Demeye hakkım var mı, bilmiyorum...
Ve ben mutluluğumu her gece yokluğuna armağan ediyorum.
Bıraksan seni hissettiklerimle sevsem
Gelsen beni nasıl biliyorsan öyle sevsen
Yok ki sana bir zarırı sevmelerimin,
Hüzne iter beni sonucu, gitmelerinin
Rehberde olmasa da numaran
Sildirsen de adını telefondan
Şiirden, mısradan, yazıdan,
Taze ekmekten, çay kokusundan,
Gözlerim gözlerine bir ömür baksa da,
'' Amin '' deyişimsin her duadan sonra.
Hep başkalarından öğreneceğim hatrını,
Esirgeyeceksin benden bir ömür dostluğunu, arkadaşlığını,
Ve esirgeyeceksin benden bir tebessümlük ''nasılsın''ı,
Yolum nereye çıkar nereye gider bilmiyorum
İnan öldürüyor beni bu durum
Yanında bir köpek kadar yok muyum
Gelsen gecemde dostum olmasa yastık,
Olmasa odamda ela bir karanlık,
Ve olmasa dört duvar yalnızlık.
Kayıt Tarihi : 8.3.2014 06:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!