Uçup konamaz oldu, kırıldı yine kolum kanadım. Uzadıkça uzayan yollaradır sitemim ahım.
Hoşçakal ana kucağım, baba ocağım, hoşçakal gençlik çağım. Elveda elleri havada kalacak, hüzünlü kalabalığım.
Toprağı burnumda tütüp bağrımı sızlatacak ardımda kalanlara hasret kalacağım.
Gider gelir miyim, gelir bulur muyum korkusu gözlerimden akıttığım.
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik



