Atatürk özetle der meclis kürsüsünden:
“Bu bir program, eş değil dogmaya, ayete”
“Ve sanıldığı gibi inmemiştir gökten.”
“Bu da şartlara göre değişir elbette”…
“Dogma” ne demek? Hiç zor değil araştırmak.
Bu bir Yunanca sözcük, bakın bir sözlüğe;
Arapça karşılığı “Nas”, Türkçesi “İnak”...
Manası var “Değişmez, kesin hüküm” diye.
Eğer Atatürk deseydi “Bu bir programdır”,
“Sandığınız gibi hiç inmemiştir gökten”
“Ve din kitaplarının nasları değildir.”
“Duruma, şartlara göre değişir hepten.”
Paşa tam da bunu söylemiştir meclise!
İtiraz edenler sözlükten arar bulur.
Olmazdı bir tartışma Arapça “Nas” dese?
Evet “Dogma” sözünde başka mana yoktur.
Halk dilinde sıkça kullanılan bir söz var
“Ayet değil ki bu, elbet değişir” diye.
Hadi bu söze de verin yerinde ayar(!)
Ama ne gezer, yoktur sizde bu seviye!
İnsan ve toplum elbet değişir zamanla,
Hayatın akışında şartlar da değişir.
Ancak Allah’ın ayeti değişmez asla!
Oysa ihtiyaca göre program gerekir.
Kaldı ki Kur’an asla inmemiştir gökten;
Nasıl geldiğini bir sorun ayetlere.
Bilginiz yok mu “Oku” diyen Cebrail’den?
Vahiy yolu ile tebliğ var peygambere.
Bir gün gökten bir kitap istemiş müşrikler;
Nebi’den verilen cevap: “Ben bir beşerim!”
Bu kıssa İsra doksan üç ayette geçer;
Ayrıca der; “Ben rabbimi tenzih ederim”…
Allah zamandan ve mekandan münezzehtir!
Allah’a hiç aramayın göklerde mekan!
Allah’a mekan olmaz, bildiren ayettir!
Kur’an gökten inmedi, olmayın Vatikan!
Arapça ders vardı o dönem okullarda;
Atatürk de Arapça öğrenmişti az çok.
Dini de iyi biliyordu, Kur’an’ı da.
Kur’an’ı tercüme ettirdi, ötesi yok...
Eğer olsaydı dine karşı büyük düşman
Katiyen tercüme ettirmezdi Kur’an’ı!
Allah aşkına hiç olur mu dine düşman
Bilerek okuyan Kur’an’ın anlamını...
Bakara yetmiş dokuzu da bir okuyun!
O dönemlerde de kitap yazanlar oldu!
Elleriyle kitap yazanlarda var oyun...
“Bu Allah’tandır” diye Paşa’ya sunuldu!
Ezberden değil, doğru okuyun Kur’an’dan;
“Onlar elleriyle bir şeyler yazıp satar”
Ve saçmalayıp derler hep “Allah katından”.
Vallahi Allah katında ziyanda onlar…
Benzer girişimleri Masonlar da yapmış
Ve Atatürk bunlara meydanı etmiş dar!
Taviz vermeden tüm locaları kapatmış;
Bunlara Allah şahit, almayın intizar!
Müslüman kolay itibar etmez zanlara!
Kulaktan dolma bilgilere inanmayın!
“Dogma” ve “Nas” aynı, bakın şu lügatlara!
Bu söz girmez hakarete, hiç zorlamayın...
Bir de Gazi Paşa demiş Karabekir’e:
Kur’an’ı tercüme ettireceğim diye.
“Halk kanmasın Arapoğlu’ndan yavelere”
“Bu millet iyi okuyup anlasın diye”.
Derler: “Arapoğlu’ndan kasıt peygamberdi.”
Haşa, konu şu Kur’an dışı hurafeler
Ve “Arapoğlu’ndan” kasıt Arap Milleti...
Din diye dine sokulmuş bir çok herzeler!
Konuşma dilinde millet kastedilerek
Türkoğlu, Arapoğlu denmiştir mazide.
Hem Rumoğlu, Lazoğlu, Kürtoğlu diyerek
Hala genelleme yapılır günümüzde.
Vicdan, adalet, utanma yoksa insanda
Kaldıramaz yüzündeki şu perdeleri...
Soramaz, sorgulayamaz; kalır ortada;
İkide bir savunur, kutsar ezberleri...
Bakın dine sokulan şu hurafelere;
Tırnağı, sümüğü... hiç kutsar mı peygamber?
Paşa Kur’an’la dikkat çeker yavelere;
Havada uçup günü durduruyor şeyhler(!)
Pendik/08.12.2023
Mustafa BulanKayıt Tarihi : 19.4.2025 10:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!