DİZGİNSİZ
Tatlı bir tebessümde ham erik rengi semâ,
Salındı kara dağın o lacivert dalgası,
Ben de seni göklerde üryan görürdüm ama,
Tekrara düşen yolun bitmez çilesi, yası.
Gözlerini anlatır, fırtına öncesinde
Sessizliğe bürünen duru gölün sureti,
Beni büyüten aşkı haşir neşirken yende,
Dizginimde kır atlar geçiyordu sıratı.
Ne zaman baksam Ay’a saçlarıydı hareler,
Kiminde dudak büker, görünüp yok olurdu.
Cenk ettiğim bulutlar göçte de bu aralar,
Şad ediyor ruhumu yıldızlardan kolordu.
Okşuyor da yüzümü gerekçesiz bir rüzgâr,
Sessiz hışırtıların mabedinde sınırsız,
Aslolan, rüya gibi nedensiz sevmekse yâr!
Her kaş kararmasında salkım saçak bu arsız.
Gizeminde yaşarken kaldırmasan peçeni
Saadetlerin alı ey kibirsiz geceler!
Hırsız gibi çalarken şu gönlümden geçeni,
Teslim olma şafağa ey sabırsız geceler!
Mustafa AYVALI
Kayıt Tarihi : 27.2.2021 12:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!