Nefesin Gibi Kal”
(Bir Diyalog Şiiri)
[O]
Ben seni nefes alır gibi sevdim.
Doğal, duru, vazgeçilmez…
Seninle başlamıştı içimdeki bahar.
Gidince bitti.
[Sen]
Ben de sevdim seni.
Ama senin gibi değil.
Ben nefes almadan da yaşarım sandım.
Yanıldım.
[O]
Giderken hiç düşündün mü?
Beni orada bıraktığını,
bir göğüs kafesinin altında
soluksuz bir kalp bıraktığını?
[Sen]
Düşündüm.
Ama cesaret edemedim kalmaya.
Çünkü sevmek—
senin gibi derinlere batmak demekti.
Ben yüzeyde kalmaya alışmıştım.
[O]
Ben seninle dibe indim.
Her iniş bir sevişti.
Her susuşunla daha da bağlandım.
Şimdi orada, derinlikte
yalnızım.
[Sen]
Ben de yalnızım.
Ama seninle değil,
kendimle.
Gidişim sana kayıp gibi görünüyor ya,
bana mezar.
[O]
O zaman neden gitmek?
Neden bırakmak
bir nefesi
yarım kalmış bir şiir gibi?
[Sen]
Çünkü sen
beni o kadar çok sevdin ki,
kendimi sevememeye başladım.
Senin sevginde
boğuldum ben.
[O]
Oysa ben
seninle nefes alıyordum.
Sen gidince
yaşamak değil artık bu,
sadece
alışmaya çalışan bir ciğerin çırpınışı.
[Sen]
Ve ben şimdi
her rüzgârda seni duyuyorum.
Her gece bir ismin yankısı
boğazıma oturuyor.
Sen hâlâ içimde…
Ama artık sana dönmeye
yüzüm yok.
[O]
Dönme.
Zaten seni bekleyen
bir ben kalmadım.
Sadece,
sana yazılmış
nefessiz bir şiir duruyor burada.
[Sen]
Oku o şiiri.
Beni unutma diye değil…
Beni böyle sevebilen bir yüreği
bir daha kırma diye.
[O]
Senin için değil artık bu kelimeler.
Ama seninle başlayan her nefeste
bir gölge var.
Kalbim hâlâ
senin yokluğuna çarpıyor.
[İkisi birden]
Ve biz—
birbirini en çok seven iki insan,
en çok ayrı kalmayı başardık.
Nefessizliğe rağmen.
Kayıt Tarihi : 18.7.2025 06:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!