Divane, divanedir, bilmez ak'ı, Kara'yı.
Beş kuruşa pazarlar İzmir'i, Ankara'yı.
Duyan duymazdan gelir, duymayanlar sağırdır.
Bir ton bakır yanında, bir tek elmas ağırdır.
Bir bardak su dayanmaz susuzun bir fırt'ına.
Yere düşen yaprağı alır gider fırtına.
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Devamını Oku
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;