Haydi gönül, pas ver, yıkalım kaleleri,
Riyadan maskeleri, oyalım taş kuleleri.
Su bendini yıksın, celallen — durma artık;
Oyun içinde oyun, görelim biz oyunları.
Rüzgârı üfleyen el, gaipten uzandı bak,
Mengenenin dişindeyim — başında görünmez tak.
Setr etme sen kendini, kurban ol; kendin yak,
Başım sığmaz dünyaya, bozalım post oyunları.
İsyanın sesi soldu, bunu yapan kuldu,
Oyunun gölgesinde kalanlarsa puldu.
Eşi ölen erkekler, bugünden düne duldu...
Haydi gönül, pas ver — yıkalım oyunları!
Ormanda duran arslan, ezme, sakın yaslan,
Beyazına siyah örtme, sakın ha, mola — paslan...
Haydi gönül, pas ver — katalım toyunları!
Bir vücut, gönül içre; bozalım oyunları
Fincandan zehir içtim, kırk yıllık dostluk hani?
İsmin olmuş senin “Kani” — yakışıyor sana, yani.
İplikten pamuk koptu, çelikse... kaldı mı sanı?
Kavanoz dipli dünya — kime kaldın, rüyan nerde?
Kayıt Tarihi : 12.9.2025 08:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dirilmektir
Bir bakıma...
Şiir de öyle diyor
"Pas ver",
Yeniden başlayalım..
Tebrikler Mehmet Bey..
TÜM YORUMLAR (1)