Direk sündü Şiiri - Muharrem Akman

Muharrem Akman
683

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Direk sündü

Cumhuriyetimizin ilk vilayeti emeğin başkenti karaelmas diyarı Zonguldak'tan herkese günaydın

DİREK SÜNDÜ 11/04/2025

Bu mevsimlerde kısa günlere denk gelen Ramazan ayının son iftarını şehir dışından gelen çocuklarım ve henüz oruç tutma alıştırmalarında olan bu yıl beş oruç tuttuğunu öğrendiğim torunumla beraber açtık. Bayram deyince çocukluk yaşlarından itibaren hafısamızda yer edinmiş en eski anılarımız akla gelir. Çocukluk yıllarında yaşadığınız bayram sevinçleri köyümüzden ayrı kalsak da yaş kemale erse de hep bizimle kalır.
Her yıl değişen bayram sıralaması bu yıl Ramazan Bayramı'nın son günü bizim mahallemizin bayramı , İl dışından gelen çocuklarımın bir iki günlük tatilde köyümüze bayrama gitmeye pek niyetleri yoktu. Zaten 3 günlük bayram tatillerinin ikinci gününde gelmişlerbir gün sonra geri döneceklerdi.
Sabah erkenden uyanıp hanıma köye bayrama gideceğimi söylediğimde -Gitme çocuklarınla evde kal
-Hayır ben köye gitmek istiyorum
-Her yıl aynı şeyi yapıyorsun çocuklar üzülüyor
-Akşama dönerim
Defol git dercesine el işaretini yapıp yorganı üzerine çekti.
Hazırlanıp koridora çıktığımda henüz uyanmış kapısı açık kızıma köye gideceğimi söyledim, kararımdan dönmeyeceğimi bildiği için
- Babacım ya Allah Allah bizimle neden kalmak istemiyorsun köye gidiyorsun. derken ben dış kapıya doğru yönelmiştim.
Oğlum ve gelinim henüz uyanmamis kapıları kapalıydı Sokağa çıktığımda yağmur ha yağdı ha yağacaktı. Durakta oturtup dolmuşun gelmesini beklemektense yürümeyi tercih ettim, yaklaşık yarım saat yol yürüdükten sonra kasabanın dolmuş duraklarına ulaşacaktm.
Yürümeye başladıktan sonra yarıya yakın veya daha fazla yürürsem gelen dolmuşa binmem yürüyerek devam ederim. Zonguldak ayaklarımın altında tepeleri denizi seyredek yoluma devam ederken bu güzelliği doya doya yaşamaya fırsat vermeyen ve en büyük sıkıntımız yol kenarında kaldırım olmayışıdır.
Trafik akışına ancak tek şerit olabilecek yıl Zoraki iki şeride dönüşmüş yaol kenarlarında park eden araçlar da eklenince trafik hem yayalar hem araçlar için zulüm olur. Yılların çarpık yapılaşması ve araximizin engebeli ve olmasının etkisi büyüktür .
Araçlar insanın yanından geçerken dikkat etmezseniz ölümle burun buruna gelmen an meselesidir
Şehrimize bazı STK larin tüm itirazlarına rağmen yeni yapılan deniz kıyısındaki cami tüm ihtişamı ile seni selamlarken, ine STK larin itirazlarına rağmen yıkılan şehrimizi ahtobot gibi kucaklayan cumhuriyetimizin ilk Dünya'nın sayılı köprülerinden olan beş kollu fevkani köprüsünün boşluğu insanın yüreğine cız edip oturur. Yanından geçişinde insana hüzün vadeden amele birliği hastanesi dik merdivenlerin sonuna doğru yaklaştığının işaretidir Amalee birliği hastanesi Türkiye'de madenci hastalığı ile ilgili tek göğüs hastalıkları hastanesidir, madenci ya çalışırken emekli olmanın sevincini yaşar yaşamaz kapısını çalmak zorunda olduğu hastanedir. gerek madenci yakınlarınıza gerek gerek arkadaşlarınıza ziyaret ederken dakikada bilmem kaç kez farkında olmadan soluk alıp verdiğimiz nefesin ne kadar zor alıp verildiğine çok kez şahit olmuşuzdur. Şehre inmek için son merdivenlere bitişik binanın duvarına 1920-1942 yılları arasında yaşamış Zonguldak'ın edebiyatına iz bırakan ve genç yaşlarında vefat eden muzaffer tayyip uslu Kemal Usluer den birisi olan şair Rüştü Onur'un resmini şehrimiz ressamlarından Mete Arif Tokmak tarafından çizilmiş resmine göz attıktan sonra şehrin tek caddesi Gazi paşa caddesine indim . Kasabama kalkan dolmuşların durağına vardığımda dolmuş biletini 150 TL karşılığında alıp otobüsde söylenen koltuğa oturdum. Devrek'te dolmuştan iner inmez kendini kent meydanında bulursun son zamanlarda bir çok değişikliğe uğrayan meydanda kaymakamlık binasının önünde ki Atamızın heykelininin arkasındaki çam ağacı sanki onu yağmurdan güneşten korumak için vardır. Bir bölümü yıkılarak eski haline getirilen camii avlusuna hatırı sayılır bir alan kazanmıştır. Yıkılan belediye binasının yerinde eski iki katlı Devrek evinin inşasına devam ediliyor olduğunu gördüm. Bu değişimden meydandaki DEVREK yazısı da nasibini almış yenilen yüzünde V harfi kalp olarak değişmiş gelenlerin fotoğraf çektirme stantı olarak kendinr çekmektedir.

Köye ulaşımak için Almanya'dan
İzine gelen yeğenime telefon ettiğimde -amca kardeşim oğlunu İstanbul'a gönderecek onun aracı ile köye gelirsin dediğinde en az bir saat bekleme süresi olduğunu anladım, kısıtlı bütçemiz ile 1000 TL taksi ücreti ödeyemek istemedim. Köyümüzün kahvehanelerinin önüne geldiğimde iki kahveninde kapalı olduğunu gördüm. Muharrem abi diye gelen sese doğru baktığımda Kocaeli'de iş bulup orada hayatını devam ettiren köyümüzün gençlerinden Adeni gördüm. 41 plakalı aracının önünde hanımı ve 4-5 yaşlarında oğlu ile duruyordu yanlarına gidip bsyramlar kutlamasını yaptıktan sonra -,Nerede çalışıyorsun mağazada çalışıyorum abim
-Benim çocuk da orada
-Telefonumu ver bir eşyaya ihtiyaçlari olursa yardımcı olurum
-İyi de senin telefonun yok ki bende
-Nasıl olmaz benim gibi adamın telefon numarası sende Muharrem abi
- numaranı ver yazayım birbirimizin telefon numaralarını alırken
-Simit diye annesini elini eteğini cekiştiren ufaklığı simit parasını çıkardım annesi- bırak abi gerek yok
-Hayır bu gün bayram şunu alırmısın derken parayı eline sıkıştırdım. Hep beraber simit almaya gittiler

Köyden gelecek taksiyi beklerken zamanı dolduğu hâlde haber etmeyen yeğenimi aradığımda İstanbul otobüsü henüz gelmediğini yolcuyu gönderdikten sonra çaycumaya da gidileceğini söyleyince birazcık canm sıkılsa da yapacak bir şey yoktu. Ben zaman kazanmak için daha önceden akıl edemediğim şehirler arası terminale yaya olarak yola çıktım. Terminale varışım yeğenimin oğlunu yolcu etmesiyle aynı ana denk geldi . Yeğenim de beni almak için henüz yola çıkmış terminal çıkışında trafik ışıklarında bekliyormuş. Geriye dönüp ben araca binmeden yeğenim Araçtan inip bayramlaştıktan sonra önce Çaycuma'ya gidip oradaki işlerini gördükten sonra Bizim köye doğru yola çıktık.
Köye bayrama diye ne zaman yola çıksarsam çıkayım hep küçüklüğünden kalan bâyramlar aklıma gelir. 60 yılı aşan ömrümde hep küçük bir çocuk olarak bayrama gelirim hâlâ çocuk sevincini yaşarken hâlâ gözlerim o günün yaşlı insanlarını arar. oysa kendim o ihtiyar insanların yaşını çoktan geçmiştm.

Önceden Dört mahallesi olan köyümünl bir mahallesi başka bir mahalle ile birleşip Ayrı bir köy olmuştur . Mahallemizin başlangıcında ki evlerin önünde araçlar sıra sıra dizilmiş evlerden çıkanlar yeni gelip evlere girenler. En az taksi kadar pat pat ulaşım aracı sınıfına girmiş. Burada beklemeyip ağabeyimin yılın 8-9 ayı oturduğu benim ise seneden seneye kapısını açtığım ortak evimize doğru yola devam ettik. Evimizin yakınındaki mezarlığına geldiğimizde aractan indim. Çeşmenin başında hanımıyla su dolduran Ahmet Koçakoğlu abi beni görünce doğrulup
verdiğim selamı aldı.
-Hayırlı bayramlar abi
-Hayırlı bayramlar anig deyip beklemeden
Bu suyu iyi diyorlar yengenle bidonlarla su dolduruyoruz.
-Ben Fatiha okumaya gidiyorum
-Sen git ben de etmedim daha bidolari dolduralım geleceğiz
Yanından ayrılıp 5.5 aylık kızımı dahil olmak üzere tümünü tek tek tanıdığım kabristanın kapısından girip Üç ihlas birFatiha okuyup amin dedim . Her Anadolu köyü gibi düğün Bayram cenaze olmadığı zamanlarda in cin top oynayan sokaklarda bayram coşkusuyla rengarenk renklere bürünmüş gençler çocuk kadını erkek grupların içerisinde küme küme olmuş kapısı açık bütün bayram yapan evleri ziyaret etmek için yıllardır süregelen geleneğin bu gününü yazıyorlardı.
Mezarlıktan çıktığımda sanki kabir taşlarında ismini gördüğüm neredeyse tamamına onlardan kalan gönül hanesine bir anı eklemiş cumbur cemaat Bayram ziyaretinde beraber gidiyorduk. Eski bayramlarda ev sahibi evine gelen herkesi gönül hanesine tek tek yazar Gelmeyenler bir dost sitemi ile sonraki günlerde o kişiye söylenirdi. Bayramda her ev tek tek gezilir her evde önüne gelen sofraya oturulur çay içilir öyle çıkıyordu ev atlamanın tek sebebi vakit yetyetmeyişiiydi. Ağabeyimin evine girerken girişte evden çıkanları merdiveni boşalmasını beklemek zorundaydım. Beni tanıyıp bayramı mi tebrik edenler beni tanıyıp görmezden gelenler çoluk çocuk bu kimdir diye bakarken inenlerin çoğunun tanımıyrdum.
Nihayet eve çıkabildim ev hala kalabalıktı yeğenlerim 3 erkek bir kız gelinler enişte çocukları mutfakta bayram yemekleri tencereler yerlere ve mutfak tezgahı Üzerine konulmuş bir leğen içinde bayramların olmazsa olmazı lokum kuzunenin üzerinde çaydanlıklar , o kalabalığın içinde pencerenin kenarına oturmuş ağabeyimin kayınbiraderi köyümüzün eski madecilerinden Alırıza ağabeyi görünce sevindim biraz yanına oturup kısa bir süre sohbet edip onunla ve ev halkı ile bayramlaştı Beni çağırdıkları başka bir odaya girdiğimde 10-13 kişilik bayram ziyaretçimiz olduğunu gördüm masada yemek yiyenler üçlü koltukta oturanlar aralarında bir kişilik yer açıp beni masaya davet ettiler. Masaya Oturur oturmaz bir grup bayramcı daha geldi, gelenler odanın boş buldukları köşesinde ayakta veya bulabildikleri taburelere otururken masdakiler yemeklerini acelece bitirip Çaylarının içmeden gittiler . Yeni gelenlerİn bir tanesi ağabeyimin akranı emekli madenci iki tanesi birbirleriyle kardeş birisi İstanbul'da halen çalışıyorum dedi diğeri İstanbul'da çalışıp köyüne geri dönmüş. Tabiki iki emekli madenci bir araya gelince maden ocağından bahsedilmeden geçilmek olmazdı. Gara bici Hasan amcan eçoğ lakaplı amcam içi amirliği güzel yalıyordu dedi işçi olarak girdiği maden ocağına önce iki yıl süreli başçavuş kursunu bitirip başçavuş olan bir müddet sonra baş madenci ve İhtisal Kartiye şefi olan abim
-Evet onun amirliği güzeldi ağzından ne çıkarsa ondan dönmezdi, diğerleri gibi kim ne söylerse kanmazdı
-Haklısın onun ben de farkındaydım
Askerden gelir gelmez ben ocağa girdim askere gidene kadar köyde çok az durduğundan ben fazla iş bilmiyordum. Amale olarak amcamdan başka kimse yanına almazdı,
-amca direkleri tasiyamıyorum dediğimde
-oğlum tasirsin bu direkleri hükümet senin için imal etmiş derdi.
-Hey gidi günler sen hemen başçavuş oldun ben domuz damı mesleğiyle işe girdim domuzdamdan emekli oldum
-ocakta kartiyede çalışacağımız yer bayağı dik bir işçim yanıma geldi o bana enişte der -enişte ne olur biraz ses çıkarma
Hayırdır inşallah deyip beklemeye başladım
Madene yeni giren iki amalenin direk çekmek için yanlarında taşıdığı ipin ucunu bellerine bağlaması gerekirken boyunlarına bağlanmış baş yukarı direkler çekerken ameleler soluk soluğa kalmış, kendisi ipi beline bağlamış ama uçlarını sanki boynuna bağlamış gibi Omuzuna atıvermiş , onların yanından geçerken bir diğeri taşıyamıyorsunuz diye azarlayarak yanlarından hızla geçmiş. Amalelerin yanına gittim yorgunluktan ölecekler iplerine bakıp ya ipleri yanlış bağlamışsınız dedim .. bir tanesi kızıp
- bize bunu falanca böyle bağlayın dedi ve adamın arkasından küfürler savurdu
- ben biliyorum o olayı ...
- bizim ağa ne yaptı dersin, ocağa yeni iş başı yapmış veya stajyer öğrenci amirler yanımızda, domuzdamı tahgimatının önüne tavana direk erişmıyor 5/ 6 cm kısa usta bana dedi ki ya
- -şu direğin biraz yukarı doğru sündürmelim uzasın çocuk ne yapıyor bu dercesine ustaya bakıyorlar usta bana direği yukarı doğru güya çektirip boyunu uzatmamı beklerken direğin altını ayağı ile doldurunca direk tavana erişmiş oldu, onların orada bizi şaşkınlık içinde bizi izlediğini unutamam. Son gelenler ile birlikte ben de sokağa çıktığımda sanki yabancı yerdeyim gibi yanımdan gelenleri gidenleri çoğunu tanımıyorum . Elektrik direğinin yanımda iki genç duruyor bana hayırlı bayramlar amca deyince yanlarında gittim kimsin nesin deyince kız olanı
- abi ben makine mühendisliği okuyorum
- güzel ben de tornacıyım
- stajını yaptın mı babanın yanında yaparsın Devrek organize sanayide babasının şirketi olduğunu bildiğimden böyle söyledim - Yok abi clasta yapacağım
- Benim çalıştığım Zesop da da yapabilirsin
- Bakarız abi o günler gelsin
Gençlerin yanından ayrıldıktan sonra kardeşimin evinin önüne çıkartma olarak yaptırdığı merdiven başındaki bayram ziyaretçilerinin yanına oturdum , Hanımın rahmetli halasının damadı hanımı İstanbul'da hayatlarını sürdüren oğlu kızı ile birlikte biraz muhabbet ettik. Yemek öncesinde ikram edilen çayı içerken yeğenimden telefon geldi amca Devrek'e gidersen sana araba buldum deyince benim için bu Ramazan Bayramı bitmiş oldu

Muharrem Akman Zonguldak

Muharrem Akman
Kayıt Tarihi : 12.5.2025 11:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hakan Genç
    Hakan Genç

    Tebrikler çok güzeldi.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)