sessizliğin keşfine çıkmıştım;
bir ırmak akıyordu...
konuştum kuşkuyu ve suça bulandım söz'le
çünkü kav tutkuyla geçmiştim kendimden
(tutku öz'dür, toz'dur bazı hallerde...)
öteki fer'e ulaştığımı sanmıştım, közde
gömülüydü 'nebi' yanım; 'söz yanılgıdır'
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
bir yönüyle böyle de görülebilir :
‘’seçimi ölüme bırakılan özgürlük’’.
yani,
’’tekte ifna olma ile bulunan!’’
ha işte!
bu hâl ilmi hâl !!!..
ilme’l-yakîn
ayne’l-yakîn
hakka’l-yakîn
mutmainlik bu basamaklarda..
sadece ilme’l –yakîn ile yetinilirse bilmek mümkün değil. çünkü sadece kevnî hakikatlerle yetinilmemeli…
…
Bu keşif sırasında ve ırmağın yumuşak sesinde şiiri bulmuş oduğunuzu düşünüyorum.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta