Dılovan Çakmak Şiirleri - Şair Dılovan Ç ...

Dılovan Çakmak

Kızıl Ay,
Nazeronia
Sana baktıkça rahat hissetmek, umudun
Ve gökyüzüne sarılmak gibi, heyecanın
Mutluluğu ise saçlarının uzunluğunda bulmak gibi ve idi
Sana dokunabilmek Kızıl Ay

Devamını Oku
Dılovan Çakmak

Akan gecenin sabahında, göz kapaklarını aralayan neşe kaynağını
Güneş misali uyanışları, o bedene nasıl sığdırdın
Gülüşüne veya diyebiliriz, sanırım
Bunu çok güzel savunabilirim
Gamzeli kadın,
Sana okkalı bir merhaba, yıldızlı türküler eşliğinde

Devamını Oku
Dılovan Çakmak

Seni ben çok güzel severim bak
Ellerimin üzerinde dünya parçalara bölünür ve küllerinden ben yeniden doğarım uçmağa
Seni çok güzel severim ben bak
Koskoca bir kanyonun tepesinde ufuğu seyre dalar
Ucunda doğan küçük bir sinek kanadında sana gelmenin hevesini ölümüne saklarım ben
Seni bak ben güzel severim ama çok

Devamını Oku
Dılovan Çakmak

Seni seviyorum evet hemde çok kadar
Yeni firavunlar türesin
Onları alt etmeye yeni musalar ve yusuflar gelsin
İbrahimler
Sen kevser suyundan iç gece
Altın siniden sana sunulmak isterim

Devamını Oku
Dılovan Çakmak

Kürt aydınının temel sorumluluğu, yalnızca modern ulus-devletin baskı mekanizmalarını teşhir etmekten ibaret değildir; bu sorumluluk aynı zamanda sömürgeci Türk ulus-devletinin Kürdistan’da yüzyıla yaklaşan bir süre boyunca sistematik olarak yürüttüğü asimilasyon, inkâr ve kültürel soykırım pratiklerini tarihsel bağlamıyla birlikte açığa çıkarmayı gerektirir. Bu çerçevede Kürt aydını, devletin kurucu ideolojisiyle bütünleşmiş olan bu politikaların sürekliliğine işaret ederek, Kürdistan’ın sömürgeleştirilmesinin modernleşme ve ulus-inşa adı altında meşrulaştırıldığı gerçeğini görünür kılmakla yükümlüdür.

Bu bağlamda asimilasyon zeminini ortadan kaldırmak, kültürel hakların korunması düzeyinde bir talep değil; sömürgeci yönetim mantığını ayakta tutan epistemik, toplumsal ve kurumsal yapıları çözme hedefidir. Bu çözme süreci, Kürt bireyin yalnızca kültürel değil, ontolojik olarak da hedef alınmasını mümkün kılan tarihsel-milliyetçi paradigmanın sorgulanmasını zorunlu kılar.

Kolektif benlik aydınlanması, Kürt toplumunda uzun süre bastırılmış olan tarihsel hafızanın yeniden inşasını ifade eder. Bu hafızanın diriltilmesi, kültürel bir restorasyonun ötesinde, Lozan sonrası statüsüzleştirme süreçleriyle parçalanmış Kürdistan’ın siyasal bütünlüğünü hedef alan politikaların teşhiri açısından kurucu bir rol oynar. Türk ulus-devletinin cumhuriyetin kuruluşundan itibaren geliştirdiği “iç tehdit”, “uygarlaştırma”, “terbiye etme” gibi söylemler, bu hafızanın sistematik biçimde yok edilmesinde merkezi işlev görmüş; dil yasakları, sürgünler, zorunlu iskan, isim değiştirme politikaları ve kültürel alanın tahribi, kültürel soykırım literatürünün temel kriterleriyle büyük ölçüde uyum göstermiştir.

Devamını Oku
Dılovan Çakmak

İşte bu, küf tutmuş şerefimin, pekte parlak yansımayan aynası.
Yaz tutmuş teninin sıcaklığında açan, yasemin kokulu bahara.
Avazımında artık çıkmadığı kadar, yağmurum kalemimin sesine.
Ölümsüz bir iskemlede oturan, yaşlı bir ayazım.
Çivi bile çakmazım artık, süzülen kuş tüyüne.
Selamsız bir yokuşum,

Devamını Oku
Dılovan Çakmak

Bu gece Ay, benim için doğmuş sanki
Çağrıma kayıtsız bir kedi ,
Her zaman ki tavrından yoksun ,
Elime konarcasına koştu yanıma.
Dolunay, şaşırtıyorsun beni!
Psikolojim bozuk olmalı?

Devamını Oku
Dılovan Çakmak

Bir adam ağlar kundakta,
Hiç doğmamış gibi ve kimsesiz.
Sadece yutkunmayı öğrenmiş,
Sus kalmış,
Zaman belirsiz.
Zaman kötü incelikler sunuyor bizlere,

Devamını Oku
Dılovan Çakmak

Çocukluk sanrıları ile kaplı bütün duygularım.
Bir canavarın kalbi atarcasına avuçlarımda
Annemin yanına koştum.
Uyandım ve sonra ürktüm,
Sonra, yine ürktüm.
Bir utanç vermişlik vardı büyütülüşümde,

Devamını Oku
Dılovan Çakmak

Merhaba dorukların engin göze çarpan iki farklı dünyanın yaşam enerjileri,
Bir bilinç ancak bu kadar güzel hitap edebilirdi ve bitap düşebilirdi.
-“Salyapatya yaşıyor musun?”
-“Evet” dedi ve kalbine dokunarak devam etti; -Daima yaşayacağım..
(Güldüler sonsuza..)

Devamını Oku