Ellerime sen battın
Bütün bakire şiirlerime cennetin kapıları kapalı
İstasyon aşklarım hep ben mi suçluyum
Tanrım affet beni soruyorum
O gitti biliyorum
Aşk uygarlığımın son imparatoru
Nasıl geçti anlamadım
Aktı geçti benim ömrüm
Takvimleri sayamadım
Aktı geçti benim ömrüm
Bazen coşkun bazen yorgun
Gözlerini benden sakın
Kalmadı ellerden farkın
Sen güleç maskeni takın
Git seni artık sevemem
Kalbim buruk ağır yaralı
Güneşi özledin ya?
Saçların kızıl bugün
Derde gömülse dünya
Diyemem üzül bugün
Gönlün sefayla dolsun
Seni hüznüm içine çekecek
Ayrı odalarda yürek kırıntılarımız dökülecek
Onursuz bir yaşama el sallayan iki kanadı kırık güvercin
Veda zamanı
Sen kıçı kırık sandalların peşine düş
İskelesi çökmüş
Ah bir tanem
Geceler darağacı damla damla akıyor bende aşk kanamaları
Ölüm ve sen bu nasıl bir benzerlik
Ölümü sana benzetmek
Çekilmiş göz bebeklerime siyahi yalnızlık
Ayrılığın rengi karanlık
Bir gün geleceğim
Umarsız kaldığın bir gün
Sen ayazda bana üşürken
Ellerin bu kesmişken
Gözlerinden yaşı silmeye
Hasreti yüreğinden çekmeye
Gitmekle kalmak arasında sırata çıktık
Uçuruma sürükledik
Aşkı hasreti velhasıl bize dair herşeyi
Çürüttük aşkın meyvasını
Ah kaç namkör gecede süpürdük
Bize ait olan sevdayı
Ölüm kol geziyor sevgilim
Geceler karanlık aşk kaybından öleceksin
Ört üstünü yine de üşürsün
Ah alazında yandığım
Kaç ısmarlama sevdaya diz çöktün
Salın dilber salın
Şalvarını topla gel
Köy kahvesinde efeler
Yollarını gözler
Akşama bir köy düğünü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!