düşlerim efsunlu bir oyun
duygularım yarı çıplak bir keman ezgisi
söylenen
ve dinleyen sadece kendisi
ellerim üşüyen bir beyin
artık görünmüyor yüzün eskisi
gibi gezdiğim tenha sokaklarda
ve adın söylenmiyor hiçbir şarkıda
gözlerin hep arkada kalıyor
bilmiyorum
anlamıyorum
kaldırımlar boş
gözlerin bir yok oluşun sanığı
ve bütün deliller seni gösteriyor
sana çalıyor hayat son günlerini
ki sen aşktan kalkmış bir düşüşsün
bir ölümün son tanığısın
seni görmeliyim
görmek istiyorum çünkü.....
çünkü:
bilmediğim bir coğrafyanın
duygulu ikliminde ölmek istemiyorum
ve bitki örtüsünün yaralarımı
Belki de hayallerimdi
gerçekleri bu kadar acı ve çekilmez kılan
Belki de Gılgameşti Kaf Dağı’nın ardında
ölümsüzlüğü bana anlatan
Geçmişin efsunlu anılarıyla
Ne kadar çoğalırsam bu gece sen uzaklardan azalıyorsun
Hiç kimsenin hayal bile edemediği o yalnızlık cennetinde
Tanrı'nın yasaklamadığı ama senin yasakladığın meyveyi yiyorum ve o an kalabalık bir cehenneme gönderiliyorum
Yaşıyorum
Yaşatıyorum
Ve yaşanılıyor hüküm giymemiş bu sonsuz aşk...
bilinmeyen bir zamanın
çehresine düşen korku dolu anlarda
düşündüm seni
yalnızca düşündüm
ve
oturdum bir ayağı kırık tahtın başına
Kimsesiz bir gölge peşimde
Nereye gitsem hep benimle
Ne yer,ne içer sadece beni izler
Görünmez yüzü sesini benden gizler.
Gözlerin kaç para
Tadı nasıl güzel mi?
Bunlar almış kötü yara
Daha yenileri gelmez mi
Mutsuzluğun kaç mutluluğa bedel
Beni unuttuğun yerde
tekrar hatırlamalıyım seni
Keşfedemediğim nice güzellikler
kaldı yüreğinde
Keşfedipte yitirdiğim binlerce
çiçek unuttum sende
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!