'Ben seni pembe dünyalarımda sevdim şimdi karanlık dünyamda
intikam almak için pusuda sabahlıyorum'
Gece karanlıkta doğdum
Sadece hissedilirim
Uzaklardan seslenme, kimsin söyle bileyim
Göster güleç yüzünü, sevdamı bir göreyim
Kaldın, gelmedin benle, hasretine köleyim
Al kalbimi hemen gel, sevdamıza ereyim
Şimdi güllerini al, bu gece bana katıl
Sessizce kaldırdığım her zamanın altında
Kıvrılmış yatan beden asıl sen değil misin
Sürekli bu kaçtığım gecenin asfaltında
Sıyrılmış kanlı sancı asıl sen değil misin
Gökkuşağını astın gökte sallanır durur
Maslup duyguların baladı başlar
Başlar öne eğik omuzlar çökmüş
Bakışlar bomboş ağlar naaşlar
Bu aşkı bağlayan kapuzlar çökmüş
Göçen duygularla aklım delirdi
geçmişimi, ey okur, sana vasiyet ediyorum
beni bir gökyüzü gibi yaz, özgürdü ve bazen bulanık
öfkesi yıldırımlara denk, ağlaması ummanlara bedel
O duyguları harekete geçiren sıcak bir yaz gününde
safir gökyüzü, kuşların uçuşuna yasaklanan
ve size çizdiğim derin ve kristal berraklılığını
gümleyen nağmelerin sığınağında
pimi çekilmiş bir hayatın anlamsız bakışlarında yatıyor
turuncu gözlerini kapatarak kabukları soyulmuş o yalan
kabuğu soyulurken
çekilmiş acılara kandım, dolandım
es dedi
akdenizin derinliklerinden
gönlünü savurmuş birileri
ve diktiler önüme bir rüzgar gülünü
korktum esersem dökerim gülümü
durdum son bir kez güldüm gözlerine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!