Bir koku kaldı geriye şekerkamışı tarlalarında:
bedenden ve kandan bir karışım, iç bayıltıcı
iğrenç bir taç yaprağı gibi.
Hindistan cevizi ağaçları arasında doldu mezarlar
ezilmiş kemiklerle ve dilsizleştirilmiş can çekişle.
Nazik satrap konuşuyor
kupalar, yakalıklar ve altın zincirlerle.
yol kenarındaki
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım.
Devamını Oku
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım.




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta