Yalnızlığın ortasında açtım ellerimi,
gözlerimde geçmişin külleri,
dilimde bin kere tövbe,
ama en çok da suskunluk vardı.
Dünyanın yükünü taşıyamıyordu kalbim,
her gün biraz daha göçüyordu içim.
Heveslerin ardından sürüklendim,
bir anlık zevkler için
ebedi olanı unuttum.
Sonra bir ses
ta derinlerden,
ışığıyla içimi yaran bir nida:
Kalk!
Daha vakit var,
henüz kapılar kapanmadı.
O an, karanlık geceme bir güneş doğdu.
Affın rüzgârı
umutsuzluğun zincirlerini kırdı.
Gözyaşlarım secdeye karıştı,
yüreğimde ateş söndü,
nurla yeniden yazıldı sayfalarım.
Ey Rabbim,
ben ki nefsin oyunlarına kanan,
haktan uzak düşen,
ama yine de sana dönen bir kulum.
Biliyorum,
sende kapanır bütün yaralar,
sende başlar asıl yolculuk.
Teslim oldum hükmüne,
dünya artık eski değil gözümde.
Ne sahte sevdalara yer var içimde
ne de geçici heveslere.
Kul Hasan der ki:
ben bu ömrün yolcusu,
senin rahmetinle dirilen bir göçmenim.
Ve tek dileğim:
O büyük günde
elini uzat bana,
rahmetle,
merhametle,
sevgini esirgemeden.
Açtım ellerimi,
düştüm huzuruna.
Yüklerim ağırdı,
gözlerim pişmanlıkla dolu.
Bir ses dokundu kalbime:
Kalk, affım geniştir.
Henüz kapanmadı kapılar.
O an karanlığa bir güneş doğdu,
ümitsizlik çözüldü,
gönlüm nura boyandı.
Ey Rabbim,
ben yolunu arayan bir yolcuyum.
Ve tek dileğim:
O büyük günde
elini uzat bana,
rahmetinle...
Hasan Belek
23 Eylül 25
Akçay
Hasan Belek 2
Kayıt Tarihi : 23.9.2025 13:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)