'Martı'ya'
Ben, anlamsız öyküler için yaratılmışım. Ne başı belli, ne de sonu... Çekingen, tutuk, korkulu, yarım... Ben, anlamsız öyküler için, bu dağınık bedeni...
Hiç yaklaşmamıştım bu kadar sana. Hiç korkular yüreğimi böyle sarmamıştı. Gözlerimi açtım ve kapadım. Bütün asır, bir 'görüntü'den ibaret... Karanlığın gürültüsü var sokaklarımda.. Bütün mahfillerde ben koşuyorum. Bir kırgın gibi baktı yüzüme sevdalar; oysa ben ayrılığı hiç bu kadar sevmemiştim...
Uzandığım bütün yıldızlar yalancı çıktı. Bütün gölgeler yürüdü bedenlerime. Sadece bir pencere sonuna kadar açıktı. Dokundun bütün sıcaklığınla duvardan etime...
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;