İnandım anlatılan her şeye
Masallar uykudan önceymiş
anladım.
Bir insan ömrüymüş elde kalan,
Hayatmış tek kuruşla harcanan.
Birkaç ses kalır kulaklarda
Yine yağmur yağıyor Ankara'ya
Yağmur taneleri birer birer düşüyor yollara
Gökyüzü grileşiyor birden,
Ardından çeviriveriyor yüzünü siyaha.
İnsanlar kaçıyor yağmurdan,
Sokaklardan,caddelerden,kaldırımlardan...
Bir gün bitecek her şey biliyorum
Her şeyin bir sonu olduğu gibi
Bu yolun da bir bitişi var elbet.
Alevle tutuşan gözlerin
Bir gün uçurumdan düşüp yok olacak(!)
29.11.2005
Hep böyle oluyor.
Hep karanlıklara batıyor,
Çırpınıyor,çırpındıkça da yok oluyorum.
Ellerimi uzatıyorum boşluğa
Boşluk parçalanıyor.
Ne zaman bir tebessüm canlansa yüzümde
Bilir misin ne acıdır yok olmak,
Günden güne eriyip parçalanmak,
Pişman olmak.
Ama en acısı da ahını almak.
Belki inanmazsın ama
Varlıktan bihaber ruhun mevcut ruhumda
Acıtmıyor ki artık kalbimi eskisi kadar.
Acıtacak bir can bulsa deneyecek belki
Yaralayacak hemen
Kanatacak acımasızca.
Ama akmıyor artık damarlarımda
Geçmiyor işte günler
Sayılmıyor uykusuz geceler
Bu ızdırabın ne zaman son bulacağını
Haber vermiyor güvercinler.
Saftır bir avuç pamuğun beyazı
Renkler dünyasında yaşıyorum sanki
Bir yüzümüz siyah,bir yüzümüz beyaz
Ama bir tarafımız hep gri
Sisli dağlar arasından bakarmış gibi.
Aşkımız da renk,ayrılığımız da
Uzaklarda mı kaldın sevdiğim?
Dağlar ardına mı kaçtın?
Gizlendin mi yoksa DENİZ MAVİLİĞİNE?
Kara bulutlar mı aldı yoksa seni benden?
Konuş gözü karalım,maralım
Sıcak yaz günlerinde
Masum kar tanelerini özlüyorum.
O ayazlı azap gecelerinde
Kumsalda oturup sabahlamayı bekliyorum.
Ne zaman bir çift göze dalsam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!