İyi dinle kulağını ver bana
Tutman için bir öğüdüm var sana
Kanmayasın mezhebine, soyuna
Önce Ablayı, sen sor Dedim Ya!
Bu muhabbeti her zaman açma
Ablası olanın diline düşme
Edeb’li, haya’lı deyip de şaşma
Yüceni, enginine çeker Dedim Ya!
Ablası kazar, küçük bir mezar
Yuvana yılanlar akrepler saçar
Azrail kapında fermanın yazar
Alaca baharını, güz eder Dedim Ya!
Eğilmez sanırsın, eğilir başın
Yanağından süzülür, akar gözyaşın
Ovandan, düzünden eksilmez kışın
Hecende kafiyeni, bozar Dedim Ya!
Söylenenleri batıldır sanma
Yüzüne, gözüne kaşına kanma
Tatlı dile, güler yüze aldanma
Geceni gündüzüne, katar Dedim Ya!
Koşullusun güzergahın pek dardır
Zamanla başından eksilmez dır dır
Bu sözlerde asırlık tecrübe vardır
Buz kaseye, çorba koyar Dedim Ya!
Güneş olup, longozlara doğsa da
Sürüleri, meleşerek dağa ağsa da
Ablası huri melek olsa da
O kız bize gelin olmaz Dedim Ya!
15.09.2009
OSMAN KEZİBAN
Not: Bu şiiri canımdan çok sevdiğim torunuma ithaf ediyorum.
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta