Ağlardı hep, bildim bileli ak sakallı dedem
Dalınca satırlara, başlayınca okumaya
İlme vakıf olmanın ürkütücü korkusuyla
Boşalırdı yaşlar sicim gibi, gür sakalından
İnerdi yüreğine doğru yol alarak, hüzünle...
'Eski yazı' dediğimiz hani, eskilerde
Arapçayı, Farsçayı okurdu bir solukta
Sonra da anlatırdı bize, teker teker
Bildiğini, anladığını tane tane, ağır ağır
Yaşardı okuduklarıyla, coşardı satırlarda...
Hiç okul bilmemiş rahmetli dedem
İnat etmiş, zorlanmış, öğrenmiş Türkçeyi
'Yeni yazı'yı da söktüm işte derdi, gülerek
Hatta bazan da harflerin tepelerine
Arapça işaretlerden koyardı, alışkanlıkla...
Dizlerinin dibine oturur, dinlerdik ses çıkarmadan
Okutamamıştı babamı o zamanlar, yokluktan
En fazla ilkokula kadar işte, sonrası yok
Ama ya bize, çok emek verdi dedem Murat Hoca
Babamın adıyla değil de, dedemin namıyla anılırdık çevrede.
El verdi babama ölmeden, ilmi bize öğretmesi için
Bıkmadan, yılmadan öğretti imanı, Kur'an'ı, hakikati
İz'anı, edebi, düzgün olmayı, terbiyeyi, saygıyı
Okumuştu çünkü kitaplardan herşeyi, iyi biliyordu
Bıkmadı yazmaktan, tebliğden, hala da ediyor Murat Hoca..
(Nur içinde yat Murat Hoca, mekanın cennet olsun.)
(19.10.2005)
Burhanettin AkdağKayıt Tarihi : 19.10.2005 21:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bıkmadan, yılmadan öğretti imanı, Kur'an'ı, hakikati
İz'anı, edebi, düzgün olmayı, terbiyeyi, saygıyı
Okumuştu çünkü kitaplardan herşeyi, iyi biliyordu
Bıkmadı yazmaktan, tebliğden, hala da ediyor Murat Hoca..
NE MUTLU SİZE .BÖYLE BİR KİŞİNİN DİZİNİN DİBİNDE BÜYÜDÜĞÜNÜZ İÇİN.SAYGI VE MUHABBETLERİMLE...
Kerem Kayar
TÜM YORUMLAR (3)