Bir adam vardı yıllar önce, tahta barakasında
Pencereleri kapalıydı, örümcekler vardı kapısında.
Pek yaşlı değildi ama ölgündü yüzü. Beli bükük,
Soluk bir nefer gocuğu vardı sırtında yırtık, sökük.
Davut diyorlardı bilenler O'na, geçerken oradan
"Söyle bize niye yanarsın içindeki kordan?"
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta