Topraktan yaratıldın ilk insan, ilk kabile
Habil'e verilenler, verilmedi Kabil'e
Yasak meyveyi koyup, altın yaldız kab ile
Ademoğlu önüne ser desem sermez misin?
Yakmayan kor ateşler dönse dicle fırata
İman aşkın uğruna baş kaldırsan nemruta
Yaşayan putları da erdirmeden berata
İbrahim hiddetiyle kır desem kırmaz mısın?
Sabrın ile çatlatsan, arştan gök taşlarını
Islatsan yer yüzünü, döksen göz yaşlarını
Zindanda eğilmeyen Yusufun kaşlarını
Yakubun gözü ile gör desem görmez misin?
Tevratı susturmadı dili dağlayan közü
Kızardı firavunun o kibirli benizi
Elindeki asayla vurup kızıl denizi
Musa gibi ikiye yar desem yarmaz mısın?
Demirleri döverek yıksan savaş bendini
Zeburu okurken sen vursan dağa kendini
Sapanı küçümseyen zırhta gördü fendini
Davut gibi calutu vur desem vurmaz mısın?
Hükmetsen insanlığa, emirversen orduna
Sekiz köşe mührünü bağışlasan yurduna
Bastonunu yiyen o küçük ağaç kurduna
Süleyman ne götürdü sor desem sormaz mısın?
Meryemin iffetiyle zındıktan zulüm görsen
Dile gelip yahuda beşikte cevap versen
İncilin ilk emriyle insana sevgi dersen
İsayı kundaklara sar desem sarmaz mısın?
Göklere eriştirsen islam sancak şanını
Ümmet için akıtsan o mübarek kanını
Siper olup Vahşiye Hamza gibi canını
Resulullah uğruna ver desem vermez misin?
Kayıt Tarihi : 13.6.2025 13:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!