Bir sancak yükseldi ufukta, yürekler titredi ansızın,
Adaletin, hakikatin, onurun çağrısıydı bu kızgın.
Yürüdü bir yiğit, gölgesi düşman ordusundan geniş,
Davası vardı; ekmekten kutsal, hayattan daha serin bir iç.
Ne altın için yürüdü, ne taht, ne de şan isterdi,
O yalnız hak için kalktı, yalanı toprağa gömerdi.
Bir sözle yandı dağlar, bir inançla devrildi çağlar,
Dava büyüdü içinde, sanki gökten gelen bir çağrılar ağlar.
Zincirle örülse de yollar, karanlıkla sarılsa gece,
Bir adım geri dönmedi, çünkü davasıydı tek gerçek.
Dost bildiği rüzgâr, yoldaşı yalnızlık,
Düşman ne kadar sertse, yürek ondan daha ılımlı, daha ılık.
Toprak çiğnenir, ama ruh eğilmez,
Dava için yürüyen bir nefer asla eğlenmez.
Her çarpışma bir dua, her yara bir nişandır,
Her düşüş bir sınav, her kalkış bir zafer anıdır.
Bir gün destan olacak bu yürüyüş,
Tarih susacak, dava konuşacak o gürleyiş.
Ve bir çocuğun kalbinde yankılanacak o ses:
“Bir adam vardı, davası için terk etti nefsi, heves.”
Ey yürek sahibi insan!
Eğer ki bir dava uğruna yanmıyorsa içindeki zaman,
Ya boştur bu dünya, ya da sen eksiksin biraz,
Çünkü insanı insan eden, inandığı uğruna attığı ilk adım kadar az.
Sinan Bayram
Kayıt Tarihi : 25.6.2025 19:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!