Önemi yok sözlerin;
önemi yok kelimelerin.
Sen, nefes aldığın her anı yaşamaktan say.
Yıkıldı gönlümde senin saltanatın;
sen, gördüğün her sureti benden say.
Kalır mı sandın ahım yerde?
Sen, rüyalarda bile suretimi ara.
Gördüğün, göreceğin her yerde yalanlar bulacak seni, hatırla.
Sen gittin; yanına kâr kalır sanma.
Zincirli dilin, parçalarken dudağını,
damla damla kustuğun kanda adımı ara.
Göğüs kafesin parçalanacak, seni kalbimden kovdum unutma.
Sen bakarken çaresizce elinden kayıp giden zamana,
son sözlerim nazar boncuğu olsun; takılsın boynuna.
Kabuk bağlayınca geçti sanma;
her yara içten kanar.
Delikli boncuk değil ki yürek,
her sinede parlama.
Her ten haz verse de, dokunduğun her tende kokumu ara.
Yanacak bir gün dilin, dudağın;
sözcükler kör, sağır kalınca.
Demedim mi;
bulamayacaksın bir ben daha.
Güneş her gün doğsa da,
senin güneşin battı; doğmayacak bir daha.
Şimdi git;
at kahkahanı dilinin dudağına her isyanında.
Adımı anacaksın; son bedduam sana.
Ölürken göğüs kafesine oturan, ben olucam unutma..!
08.11.2025 16:17
Kayıt Tarihi : 8.11.2025 16:21:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



ağzımda çivit mavi boya tadı,
süzüldü gözyaşı gibi,
dudağımın kenarından çeneme,
veremli bir aşkın ağzından,
gül kusması misal...,
bakışlarımı yaşama diktiğim gün,
kara kuru,
soğuk bir şubat öğlesi,
kanadından yedi tüyü yolunmuş martının,
doymuştu kalbi özgürlüğe…,
kafese susamıştı...,
ah,
ve kundaklayıp yazgımı
bir cami avlusuna bırakamadım…,
dinmek de bilmedi yasım,
ki hiç mi uzanmaz irşâd/işaret ehli ellerin,
kalbimin üstüne yârenim...,
nasıl ki ölüm erenler meşrebidir,
ve nasıl ki merhum ve merhumeler,
erlerce defnedilir…,
nûr içinde yol al kabrinde sen de,
faili meşhur bir menzile kurban giden,
alnı kınalı ve kozmik aşk,
ah;
TÜM YORUMLAR (1)