Cennet ellerinden
Sıcak havlu getir anne
Sarı saçaklı güneş niyetine
Taş beşiğinde
Kalbim tir tir titremekte
Adı düşünce taşa
Yastıklar taş oldu başa
Yumuşak huylu kuşlar
Gözyaşlarımı göğe topladılar
Üstüne her döküldüğümde
Su döktüğümde
Yağmur taneleri adedince
Karışıp durdum toprağa
Kaskatı kesildim zamana
Kis topraktan yaptığım bebekler gibi
Cansızım avuçlarımdaki aynalarda
Cennet ayaklarından
Bana sıcak avlu getir anne
Sandalyesinde senin oturduğun
Oğlumu kucağına aldığın
Morg denen bu yerde
Bedenim buz kesmekte
Yaşı düşünce taşa
Yarınlar kurşun oldu bağra
Yirmi iki kez kan ağladım
Ardından yazdığım her satıra
Damarlarımdaki yangın
Sarılayım diye açtığım kollarıma
Kordan sarmaşık güller oldular
Her akşam
Hasretin dikenleri
Dönüp dönüp ciğerilerime saplandılar
Can parçam
Çıkıp gelmedi
Uyuya kaldığı toprak yatağından
Cennet defterinden
Mendil getir anne
Söz yaşımdan, göz yaşımdan taştım
Beni aldır, ölesiye ağladım
Bugün anneler günü
Hasretin dibi
Ne yana dönsem
Gözümün gördüğü nefessiz bedeni
Neye dokunsam
Ellerimin giyindiği, beyaz elbisesi
Sizden gelen
Kar yağışında aynalar
Ciğerlerimden dökülüyor
Kırmızı benekli beyaz yapraklar
Ah!..
Kayıt Tarihi : 11.5.2025 21:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!