(Yürek Dostu Kaleli’ye Nazire…)
Karanlığı boğan nurlu dağlar hey!
İçimdeki sırrı bilebilmezsin
Hakk’a yakın,mahcup,arlı dağlar hey!
Ölmek istesen de ölebilmezsin
Ben size ne yaptım
Çağrı mı, armağan mı, ceza mı
Ne vardı böyle karşıma geçecek
Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım
Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek
Devamını Oku
Çağrı mı, armağan mı, ceza mı
Ne vardı böyle karşıma geçecek
Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım
Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek
Mükemmel dile gelmiş.
Saygılar.
Bana nazire yapacağını beklemiyordum. Süpriz oldu benim için.
Beni taa yılların ötesine taşıdı. Hüzünlendim, duygulandım.
Dağların doruklarına çıkamıyorum artık. Hasretiyle yaşar oldum.
Dağlar özgürlüğün bağrında yaşadığı kaleydi benim için.
Dağlara çıkamayınca özgürlüğü şehrin ekzos dumanları arasında arar olduk.Nefesimiz daraldı.
Yıllar önce çıkınımda soğan ekmekle özgürlüğün tadını yaşadığım dağlara gittim, yıllar önce.
Çocukluğumun anıları vardı dağlarda ama kuşlar yoktu, gelincikler yoktu. Kuşburnu kurumuştu aşkına karşılık bulamayınca.
Sahiplerinin bir kısmının ana vatanlarına iltica ettikleri dağlar sessiz, dağlar yaslıydı adeta.
Ana vatanlarına göçenlerine rahmet ,mağfiret ve gufran dileklerimi düyduklarından eminim.
Kalanların her birinin bir gurbeti mesken tuttugu dağlar sessiz, dağlar ıssız.....
Artık ne Köroğlu koçaklarıyla geziyor. Ne Ferhatlar sevgiliye su için kanallar yarıyor. Ne Dadaloğulları haksızlıklara başkaldınrıyordu dağlarda.
Dağlar benim gönlüm gibi, ağlamaklı, ıssız, anasız, hüzünlü.
Dokunsan bin ah işitirsin benim ülkemin insanından işittiğin gibi....
Tebrik ve teşekkür ediyorum dostum.
Selam ve sevgiler.
Zülfikar Yapar Kaleli
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta