Kıyısına varılamayan gecede, dalgalar zincirlenmiş bedenler gibi kıvranıyordu; deniz, her çığlıkta kendi tuzunu kusuyordu.
Uzakta ince çizgiler göğe değil, göğsüme saplanmış bıçaklar halinde, her biri ışık yerine irin akıtıyordu.
Zeminin üstünde sürünen bacaklar vardı; kırık diz kapağından çıkan kemikler toprağı tırnaklıyordu.
Eski bir ismin gölgesi, çürümüş bir dilin içinde hapsolmuştu; adı anıldıkça kurtçuklar çoğalıyordu.
Yönsüz rüzgâr, konuşmadı bugün; toprağın altına gömülmüş cansız elleri, soğuk bir dua gibi öptü.
İnce bir tül, yıldızları örtmeye yetmedi; gökyüzü derisinin altından soyuldu, kanlı ışıklar bağıra bağıra düştü.
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Devamını Oku
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta