Açlık içinde gözlerimizi açtık dünyaya
Daha o günden vurmaya başladılar başlarımıza
Çektik başlarımızı korkak birer kaplumbağa gibi
Daha da çok vurdular sonra
Ana dizinde uyuyamadık, beşiğimiz gurbet oldu
Silin gözünüzün yaşını anacığım
İşsizlik, açlık ve sorun çokluğu
İnadına yaşa karın tokluğu
Torpiller işletmiş aslan yokluğu
Köşeleri kapmış çakal yeren ben!
Çocuk rızkı yemiş itin birisi
-Darbeyi anarken-
--------------
Hani bir oğlun vardı
gecelerce gelmeyen
Kumarsız, içkisiz
ille kadınsız!
-Aşk bazen ağlatandır! -
Bir kuş terk eder bedenimi
zarif incecik heyecan dolu
öksüz kalır yüreğim acılarda
bir mutsuzluk şarkısı
Bu güzel bahar gününde tek saniye uyumamışken ben nasıl şiir yazabilirim ki? Yazamadım elbette… Bugün saydam bir gün. Çok güzel bir bahar sabahı. Bugün insanların kendi içlerindeki kış uykusuna yatırdıkları kendilerini yeniden keşfedecekleri, tüm canlıların yaşadıklarını, canlılıklarını fark edip usulca ve fısıltıyla birbirlerine yaklaşacakları bir gün. Aşk duygularının depreştiği, kıpır kıpır, cıvıl cıvıl bir gün.
Gecenin karanlığına gömüp özlemlerimi
güne uykusuz merhaba dediysem ben
bugün erkekler erkek, kadınlar kadın olacaklar yeniden
coşkun akan ırmağım
kara göğümün altında
mor dağlardan boz topraklara akarım
yeşerecek umutlar var orda!
yaya gerilmiş okum
Yeryüzünde bir tek ben
Düşlerimin süsü nerdesin
Yaşamın anlamını yüklediğim
Bir tek sen ve düşler…
Gökyüzünde sonsuz yıldız
-Nesibe'ye-
öyle bir aşk büyüt ki yüreğinde
ne geceye benzesin sessizliği
6. Bölüm:
Bu dünya da bana dar mı?
Ayrılık insana kor mu?
Başkasına gerek var mı?
Çözer giderim kendimi!
-Hatice Yıldırım Tufanoğlu’na-
1.
en bilge sözlerimi
en cahil hatalarımı
en çocuk sevinçlerimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!