Basiret ve gönül gibi
Üstümüzü bürümüşüz.
Kar altında bir gül gibi...
Gazel olmuş çürümüşüz.
Bölük, pörçük olmuş İslam alemi…
Gelin bu soruna bir çözüm bulak.
Yok mudur birliğin bir tek ma’lem’i ?
Niye bir birini duymuyor kulak.
Yanarım yıllardır istersen kına...
İçimdeki bu kor eski od ama.
Bu aşkta kılıcı takmışım kına...
Görmek için seni çıkmam o dama.
Bindiğin yabancı yılkı atından...
Gel in Türkçe'mize sahip çıkalım.
Ecnebi hayranı: utan zatından...
Gelin Türkçe'mize sahip çıkalım.
Yıllardır çok emek verdiğin bağda...
Kopar ye üzümde benk gelir ise.
Şu modern denilen köhnemiz çağda...
Kaçma git şehit ol cenk gelir ise.
Karakterli dostlar bulam dedikçe…
Nedense şansıma benge geliyor.
Akıllanıyorum zoka yedikçe…
Barış diye gelen cenge geliyor.
Hatırdan çıkarma ölüm var ölüm...
Bunu böyle emir eylemiştir HAK.
Son durağın kabir denilen bölüm...
Gel kardeş dünyaya birde burdan bak.
Ona, buna attın türlü keleği !
Elektrik almak çıkara dönük...
Faz gelecek yerden gelmiyor bazen.
Odalar karanlık, lambalar sönük...
Gaz gelecek yerden gelmiyor bazen.
Kâr için oynarken göz ile kaşlar...
Bir meymenetsizin çirkin yüzünü...
Allayamaz gerçek ozan olanlar.
Yapmacık sözlerle derdi, hüzünü...
Ballayamaz gerçek ozan olanlar.
Hak etmese bile takarak tacı...
Deprem sonu ateş, barut olmayıp...
Siniri, öfkeyi aldırmak gerek.
Keşke diyerekten saç, baş yolmayıp...
Tezeneye sazı çaldırmak gerek.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!