Çocukluğumuzda
Haşhaş tarlaları vardı Zile’de
Evimizin önünden yorgun argın kadınlar geçerdi
Yanakları haşhaş çiçeği gibi mor
Çocukluğumuzda
Üzümler küfelerle taşınırdı eşek sırtında
En az on sefer gidip gelinirdi
Üzüm yükünün altında ezilen eşeğin peşi sıra
Karadini / Meydanlık
Çakırkaya bağlarıyla evler arasında
Üzümler dökülürdü şınavatlara
Karabüzgüle
Narince
Güzel üzüm
Sabahlara kadar pekmez kaynardı ocaklarda
Kömeler batardı
Kazan dibi sıyırtılırdı parmak parmak
Yanakları al al kızlara
Hasat sonu kurban kesilirdi Zile’de
Emir Veren
Şeyh Ahmet
Aslan Dede’ye
Kimi çocuk
Kimi hastalık
Kimi bilinmez nice dert için
Dualarla gidilirdi evliyalara
Çocukluğumuzda gezir seyirleri olurdu Zile’de
Bütün şehir kırlara taşardı
Közlerde mısırlar haşlanır
Helvalar yapılırdı kazanlarla
Oyunlar oynardı kocaman adamlar
Katır kazığı
Uzun eşek
Kel motak kaygısızca
Kızlar mantuvar kurarlar niyet mânili
Çocuklar körebe / mimbirfo / istop oynarlardı
Anya manya kumpanya diye
Sayışmayla belirleyip ebeyi
Çocukluğumuzda kiraz seyirleri vardı Zile’de
Şimdi kiraz bayramı ya da festival denilen
Gerçek seyir o zamandı
Bütün Zile bağlardaydı semaverleriyle
Bağı olmayan olanınkinde
Kirazın dallarında çocuklar
Kimi kulağına takar allı sarılı
Kimi asma yapardı lâleyden
Televizyon yoktu çocukluğumuzda
Bir kitapçısı vardı Zile’nin
Levhasında kültür yazan tek gazetecisi
Bu nedenle
Son yıllara kadar bütün kitapçılara Kültür denirdi
Gerçekten kültür merkeziydi dükkânı
Kültür Derneği vardı çocukluğumuzda
Bütün dallarıyla sanatı aşılayan
Sanat sanat olarak yaşanırdı o yıllar
Çağıltı sayfalarında
Esnafı vardı gerçekten esnaf
Leblebicileri vardı
Urgancıları / kadayıfçıları / kalaycıları
Demircileri vardı
Her iş kolunun bir çarşısı vardı çocukluğumuzda
Meşin top dikilirdi ayakkabıcılar çarşısında
Çocukların en sevdiği buydu
Voleybol maçları yapılırdı okullar arasında
Kentin beş okulu arasında turnuva yapılırdı
Bütün okul bir ağızdan bağırırdı maçlarda
Okulların adına tekerleme dizerek
Sakarya salkım saçak
Altınyurt ondan alçak
İstiklal yıkılacak
Var mı Necmi Muammer’e yan bakacak diye
Zile kalesinin ortasındaki kuleye
Çan saati derdik
Bir kalenin surlarına çıkmak yasaktı çocuklara
Bir de Yerler mühürlendi dediği için anamız
Karanlıkta sokağa çıkmak yasaktı
Çocukluğumuzda çocukluğumuz vardı
Kayıt Tarihi : 3.8.2014 22:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!