Bir gölge sarktı zamanın eşiğinden,
Gözümle değil, kalbimle gördüm.
Bir yalnızlık çivisiyle geceden
Çocukluğumun suretini ördüm.
Bir avuç toprak…
Bir küflü ezber…
Ve loş duvarlarda yankıdan beter
Annemin ismi —
suskun bir ezgi gibi
Savruluyor hâlâ içimde bir yer…
Yıldızlar düşerken göğün rengine,
Benliğim daralır zaman cehresine.
Ne yöne gitsem, ben hep kendime
Çarpıp dönerim aynasız bir çilede.
Ruhumdan sıyrılır benliğin birden,
Göğe savrulur geçmişin külleri.
Bir ilahi sancı sızar derinden,
Çocukluğumun türküsü: sessiz ve diri.
Ey düş, ey yokluk, ey ilk hece!
Ben vardım, ama kimdim? Ne vakit?
İçimde bir duvar — aralıksız gece,
Arkasında Tanrı, önünde bir hiç.
Bir çınar gölgesi gibi geçtim,
Yarısı toprak, yarısı yakarış.
Çocuktum… Durdum… Anladım: hiçtim.
Ve hiçlik… en gür haykırıştır varlığa karşı.
Kayıt Tarihi : 5.9.2025 11:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!