Çocukluğum. Şiiri - Kadir Mustafa Türken

Kadir Mustafa Türken
73

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Çocukluğum.


Hatırlıyorum yine bugün
Çocukluk günlerimi
Kule dibindeyim
Bir haziran günü sanırım
Şortlayım …
Bizim eski ahşap binanın
Önünde..
Merdiven basamağında oturuyorum
Yağmur çiseliyor ,hiç durmadı
Sabahtan beri yağıyor
Saat kaçta indim sokağa hatırlamıyorum
Ne kadar çok zaman dışarda kalırsam
Mutlu olduğumu hissediyorum
Koşturmaktan sırıl sıklam olmuşum
Çoraplarımın ağırlığını hissediyorum
Ve halen gezmek oynamak niyetim
Biliyorum annem görürse dayağı yiyeceğim
Babamı bekliyorum derim
Onunla birlikte eve girerim
Gözlerim yağmur sularında
Onları takipteyim …
Önlerine takmışlar kiri çöpü
Arnavut kaldırımlarının arasından
Hızla akıyorlar yüksek kaldırımdan
Aşağı hızla deniz doğru
Esnaf kapısının önünü süpürüyor
Fırsattan istifade yağmur dan ötürü.
Türkler Yahudiler Ermeniler genelde
Kitapçısı ,müzikçisi , bakkalı , pastanesi
Pulcusu kasabı manavı…
Kat ediyor yağmur suları hepsini
Peşin sıra gidiyorum bende
Aldırmadan yağmura
Takipteyim gizemi …
En nihayet deniz….
Grileşmiş kabarmış ,köpürmeye başlamış.
Gemilere kızıyor limanda demirli..
Babalar ha yerinden çıktı, ha çıkacak gibi
Halatlar gerilmiş , koptu kopacak gibi..
Martılar balıkları kolluyor
Balıklarsa sevinçli , avcıları kaçışıyor rüzgardan
İşte en güzel an…..
Gökkuşağı.
Ve bulutlardan sıyrılan güneş
Ne muhteşem görünüyor Topkapı Sarayı..
Alabildiğine yeşilliğe gömülmüş
Gülhane nin üstünde
Boğazın bekçisi
Kuleleri surları azameti
Bir tarihin yadigarı
Marmara nın feneri….
Turan emeksiz yanaşıyor iskeleye ,
Kaptan sancaktan bakıyor ,
Yağmurda mağrur ,
Biranda kaptan olmak istiyorum bu gemiye
El sallıyorum beni görmüyor bile..
Kamarot dan azar işitiyorum
Denize düşeceğim diye ..
Bahriyeliler iniyor gemiden
Adalardan geliyor gemi belli
Köprüye yürüyorum aralarından
Ama hepsi uzun boylu
Meçleri takılı , bembeyaz elbiseleri
Kayboluyorum aralarında
Görmüyorlar bile beni…
Yeni cami muhteşem , heybetli
Çok kişi sığınmış yağmurdan avlusuna ….
Köprü sallanıyor dalgalardan hafiften
Ümidini yitirmemiş bir balıkçı halen
Oltasını sallıyor üstünden .
Sırılsıklam olmuş
Ama mutluluk akıyor gözlerinden
Ellerinde bir titreme
Leğeninde bir akşamlık balık..
Galata kulesi tüm ihtişamı ile yükseliyor
Küçük hendek ten
Ve belediye hastanesi
Görünüyor kağgir binaların tepesinden
Artık dönme vakti saat çok geç olmuş ..
Babam gelmiştir şimdi
Hiç farkında değilim
Yağmur suları bir kağıttan gemiyle
Aldı beni götürdü ,
Tünel kule dibi, karaköy , Eminönü Sarayburnu
Bir ömür gibi , bir saatten , altmışlara….
Halen etraf aydınlık , ayaklarım basıyor yere ama
Ah çekmek nafile ….
Bir sorsan bana keşke,
Yine yağmur yağsa
Babam söylense
Annem dövse
Ama yağmur beni götürse
Berber Osman a , Erol kasaba
Ankaralı manava…
Kitapçı Yorgo ya ,terzi İshak a
Pulcu Yako ya , Ciğerci madama,
İsmail marangoza….
İbişe , karagöze hacivat a
Gülhane de yaşlanmış file
Maymunlara, tavus kuşuna
Tepebaşı akşam perdesine…
Tophaneye , yazıcı sokağına , bit pazarına
Anneme , babama
Muhteşem çocukluğuma….

Kadir Mustafa Türken
Kayıt Tarihi : 23.1.2023 12:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


on iki yaşlarımın yaşanmışlığı ...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kadir Mustafa Türken